17 Ağustos 2008 Pazar

HAYRA YORMAK

KISSA VE HİKAYELER

YANGINDAKİ SIRLI HİKMET

* SAKIN, YA­RIN ÇALIŞIR, İBADETTE BULUNURUM DEME. HASAN BASRİ

Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk günler kendisini kur­tarması için Allah'a devamlı yalvardı, yakardı ve yardım bulu­rum umuduyla ufku gözledi. Ama ne gelen oldu, ne giden...

Adayı mecburi mekan tutan adam, daha sonra rüzgar­dan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından kendine küçük bir kulübe yaptı.

Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula vs. gibi eşyaları bu kulübeye taşıdı. Günler hep aynı geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor, ufku gözlüyor ve kendisini bu ıssız yer­den kurtarması için Allah'a dua ediyordu.

Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı. Geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü. Du­manlar döne döne göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilemedi.

-Allah'ım, bunu bana nasıl yapabildin? diye feryat etti. O geceyi tarifsiz bir keder içinde geçirdi. O kadar dua ettiği halde Allah'ın bu hadiseyi başına getirmesinden dolayı sitem­ler etti.

Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Evet, evet onu kurtarmaya geliyorlardı! Hem de herşeyden umudunu kestiği bir anda.

-Benim burada olduğumu nasıl anladınız? diye sordu bitkin adam, kendisini kurtaranlara..

Aldığı cevap onu hem şaşırttı, hem de utandırdı:

-Dumanla verdiğin işareti gördük![1]



[1] İbrahim Refik “Hayatın Renkleri” s:18

Hiç yorum yok: