12 Ağustos 2008 Salı

KANAATKÂR OLMAK

KANAATKÂR OLMAK[1]

* KANAAT, TÜKENMEZ BİR HAZİNEDİR. HZ. MUHAMMED (S.A.V.)

Kanâat; Aç gözlü olmayıp tok gözlü olmaktır. Hırs göstermemek, kısmetinden fazlasına göz dikmemektir. Helal ile yetinip haramı istememek, az şeyi de olsa elinde olana rıza göstermektir. Nafakada, yâni, yeme, giyinme ve barınacak yerde zaruret mikdârına razı olup, daha çok istememektir. Kanaat, Kazanmada ve harcamada orta yo­lu takip etmektir. Fakat kanaat, hiçbir zaman tembellik, miskinlik ve fakir­lik içinde yaşamak değildir. İktisat ve elindekiyle yetinmedir. Göz tokluğu ve israftan kaçınmadır.[2] Kanâat, çalışmayıp, sâdece eline geçeni kullanmak, tembel oturup, başka bir şey aramamak değildir. Aksine hırslı hareketlerden kaçınıp, gönül huzûru ile yaşamaktır.

Kazanmada kanaat, aşırı hırsa kapılma­mak ve kazanırken gayri meşru yollara sapmamaktır. Hak­sız yere, hile ile, yalan ile servet yığmamaktır. Fakirin hak­kını gözetmek, malını Allah için yeterince tasadduk etmek­tir. Yeme, içme ve barınacak yer husûsunda bileğin emeği, alın teri ile kazanılana râzı olmak, başkasının kazancına göz dikmemektir.

Kanâat, iyi bir huydur, yüksek ahlâkî karakterin ifadesi olan saygın bir niteliktir ve çok sevâplıdır. Karşıtı, israf (savurganlık)dır. Kanaatı yanlış anlamamalıdır. Kanaat, mutlaka az ile yetinip tembellik içinde yaşamak değildir. Hırsla hareketten kaçınmak, başkalarının nimetlerine göz dikmeyip hakkına razı olmak ve bir gönül huzuru ile yaşamaktır. Birçok hırsızlıklar ve cinayetler, kanaatsızlığın sonucudur. Bir hadis-i şerifde buyrulmuştur:

Müjde o kimseye ki, hidayete kavuşmuş, müslüman olmuş, maişeti de yetecek kadardır ve buna kanaat etmiştir.(Tirmizi)

Diğer bir hadis-i şerifde de şöyle buyurulmuştur: Kanaat eden aziz olur, hırslı olan da zelil olur.

Bir kudsi Hadis-i Şerif de de şöyle buyuruluyor: Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ey kulum! Emir ettiğim farzları yap, insanların en âbidi olursun. Yasak ettiğim haramlardan sakın verâ sâhibi olursun. Verdiğim rızka kanâat eyle, insanların en ganîsi (en zengini) olursun, kimseye muhtâç kalmazsın. (Hadîs-i kudsî-Berîka)

İzzetinefsin, onurluluğun ve kanaat sahibi bir insanın, insanların en zenginlerinden sayılmasının nedeni şudur: Zenginliğin gerçek anlamı, insanlara muh­taç olmamaktır. Durumuna razı olan, Allah'ın kendisine verdiği rızıkla yetinen kanaat sahibi kimse de, başkalarına muhtaç olmaz ve Allah'tan başka hiç kimseden herhangi bir şey istemez.

Söylendiğine göre, Calinus öldüğünde cebinden bir kâğıt parçası çıkmış ve üzerinde şunlar yazılıymış: "Aşırıya kaçmamak ve ölçüyü el­den kaçırmamak koşuluyla ne yediysen, o senin bedenin içindir. Hayır amaçlı harcamaların, ruhun içindir. Geride bıraktığın ise başkaları için­dir, iyilik yapan diridir, ölüler yurduna taşınmış olsa da. Kötülük yapan da ölüdür, dünya hayatında bakî kalsa da. Kanaat boşluğu doldurur, eksikliği örter, planlı ve tedbirli hareket etme, azı çoğaltır. Âdemoğlu için Allah'a güvenip dayanmaktan daha yararlı bir şey yoktur."

KISSA VE HİKAYELER

KÖLELEŞMİŞ OLURUM

* İNSAN NADİR DEĞİL, İNSANLIK NADİRDİR. YUSUF HAS HACİP

Osman b. Affan Radıyallahü anh kö­lesine bir kese dolusu dirhem verir ve bunu Ebu Zer’ e (Radıyallahü anh) götürmesini söyler:

-Şayet kabul ederse, seni azat ederim, diye ilave eder. Köle, ke­seyi Ebu Zer'e götürür ve kabul etmesi için ısrar eder, ama Ebu Zer kabul etmez. Bunun üzerine köle:

-Eğer kabul edersen, ben özgürlüğüme ka­vuşmuş olurum, der. Buna karşılık Ebu Zer:

-Evet ama, bu sefer de ben köleleşmiş olurum, der.



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2]Sözlük manaları

Hiç yorum yok: