12 Ağustos 2008 Salı

İYİLİK YAPMAK

İYİLİK YAPMAK[1]

*Her şeyden önce iyi olalım, daha sonra mutlu oluruz. Jean Jacques ROUSSEAU

İyilik; İyi olanın hali, hoşluk, güzellik, fayda, yarar ve hayırdır. Hiç bir karşılık beklemeksizin yapılan yardıma da iyilik denir. Allah rızasını kazanmaya sebep olan her güzel iş bir iyilik ve hayırdır. Geçerli olan asıl hayır da budur. İyilikbilir kimse kendisine yapılan iyiliği unutmaz.[2]

Her Müslümanın iyi olması, iyilik yapması ve başkalarının iyiliğini istemesi gerekir. İyilik ve yardımın, büyüğü küçüğü olmaz. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Bir kimse zerre ka­dar iyilik yaparsa onun karşılığını görür... (Zilzal,, 7)

Sevgili Peygamberimiz, Sallâllâhü aleyhi ve sellem küçük bir iyiliğin bile, insana ne büyük kazançlar sağla­yacağını şöyle anlatmıştır:

Bir zamanlar günahkar bir kadın vardı. Yolda giderken bir kuyuya rastla­dı. Kuyunun çevresinde bir köpek dolaşıp duruyordu. Köpek çok susamıştı. Susuzluktan ölmek üzere idi. Ka­dın, bunu anlayınca hemen ayakkabısını çıkardı. Onunla kuyudan köpek için su aldı ve hayvana içirdi. Allah da bu günahkar kadını, köpeğe yaptı­ğı iyilikten dolayı bağışladı. (Riyasüz Salihin)

Hayvanlara yapılan iyilik bile bağışlanma nedeni olunca, insanlara yapılacak iyilik ve yardımların bize neler kazandıracağını bir düşünelim!

Müslüman, iyi olan, iyilik yapan ve başkalarının iyiliğini isteyen kişidir. Başkaları hakkında iyilik dilemeye "hayırhahlık" denir. Bunun aksi, yani başkalarının kötülüğünü istemek ise "bedhahlık"tır. Bedhahlık bir ruh hastalığıdır. Haset denilen kötü huy bedhahlıktan başka bir şey değildir.

İyilik yapmanın, yolları çoktur. Kişi dilerse eli, dili, malı ile iyilik ve yardımda bulunabilir. Müslüman, eli, dili ve malı ile yapabileceği kadar iyilikte bulunmalıdır. Bu, onun görevidir. Allah, mutlaka yaptığımız iyilikleri bilir ve karşılığını verir. Kötülük (şer) ile müslümanlık hiç bir şekilde bağdaşmaz.

Müslüman sadece iyi olan değil, aynı zamanda başkalarının iyiliğini de isteyen, onlara iyiliği tavsiye eden, kendilerine iyilik için yol gösteren insandır. Hatta kötülükten sakındırmak da sonuç itibariyle iyiliktir.

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirinin yardımcılarıdır. İyiliği emreder, Fenalıktan alıkorlar, namazı gereği üzere kılarlar, zekâtı verirler. Allah ve Resulune itaat ederler. (Tevbe, 71)

Pekçok âyet ve hadiste insanlara iyilik yapmaları emredilmiş ve bunun yolları gösterilmiştir.

Bir insanın bizzat kendisine ve âile bireylerine karşı görevlerini yerine getirmesi bir iyiliktir.

Bir yoksulun, bir yetimin yedirilip-giydirilmesi ve barındırılması nasıl maddî iyilikse, güler yüz ve tatlı sözle gönüllerinin alınması, sevgi ile başlarının okşanması da bir iyiliktir.

Üzgün ve dertli birini teselli etmek, bildiklerini bir başkasına öğretmek, çevredekilere doğru yolu göstermek, hasta, yaşlı ve kimsesizleri ziyâret etmek bir iyiliktir.

Her konuda çevremizdeki insanların yardımına koşmak; hasta, yaşlı ve sakat bir kardeşimize taşıtlarda yer vermek, elinden tutup yolda karşıdan karşıya geçmesine yardım etmek, bir yolcuya, bir misâfire gideceği veya aradığı yeri göstermek iyiliktir.

Sokakta, caddede, mahallede, çarşıda, pazarda taşı, çamuru, pisliği, dikeni kısaca insanlara eziyet ve tiksinti veren bir şeyi ortadan kaldırmak iyiliktir.

KISSA VE HİKAYELER

İYİLİĞİN KUDRETİ

*İyiye koşmak, kötüden kaçmak, lazımdır... Gelin öyle yapalım!..

ÖMER BİN ABDÜLAZİZ

Adamın biri, çölde giderken, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe rastladı. Az ilerdeki kuyuya götürdü onu.

Başında ki, külahı çıkardı, sarığını çözdü, kuyuya kova gibi sallandırarak su çekti. Köpek suyu içince canlandı, gözleri açıldı, adama sevgiyle baktı. Allah’ın elçisi bunu duyunca: Allah onun günahlarını bağışlamıştır, buyurdu.

Arkadaş,

Eğer zalim isen sonunu düşünerek bundan vazgeç. İnsanlara karşı vefalı ol. İyilik üzere bulun.

Bir köpeğe yapılan iyiliği karşılıksız bırakmayan Allah, insanlara yaptığın iyiliklere karşılık vermez mi?

İyilik güce göredir. Allah herkese bu kuvveti vermiştir. Zenginin servetinden altınlar saçması, yoksulun ekmeğinden bir parça vermesine benzemez.

Yükünü gücüne göre taşırsın. Çekirgenin ayağı karıncaya ağır gelir.



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006

[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: