24 Ağustos 2008 Pazar

ZİKRİN DEĞERİNİ BİLMEK

ZİKRİN DEĞERİNİ BİLMEK[1]

*HER ŞEYİN BİR PARLATICISI VARDIR. KALBİN PARLATICISI DA ZİKRULLAH’TIR.YANİ ALLAH’I ANMAKTIR. (HADİS-İ ŞERİF)

Allah’ı anmak, (zikir) ibadetlerin en şereflisidir. Zira şanı yüce Allah, bütün ibadetler için belli birer miktar ve belli bir zaman tayin ettiği halde, zikir için ne belli bir miktar tayin etmiştir, ne de belli bir zaman. Bilakis hiç sayı tayin etmeden çok zikir yapılmasını emir buyurmuştur.

Nitekim Kur'an-ı Kerîm’de Yüce Mevlâmız bizlere şöyle buyurmaktadır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا {41}

Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin. (Ahzab, 41)

Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin. (Ahzap, 42)

Ebud derda (ra) rivayet ettiğine göre, bir defasında Resululah (sav) şöyle buyurdular:

-Ey ümmet ve ashabım, size; amellerinizin en hayırlısını, Allah katında en temizini, dereceleriniz içinde en yükseğini, sadaka olarak altın ve gümüş vermiş olmanızdan da üstününü, düşmanlarınızla göğüs göğüse vuruşmaktan da hayırlısını haber vereyim mi? Allah’ı anmak (zikir)’tır.

Ahir zamanda Kelime-i Tevhid’den faziletli bir ibadet olmayacaktır. Çünkü insanların namazlarında oruçlarında riya ve gösteriş olacaktır. Sadakalarında haram şaibesi bulunacaktır. Bu ibadetler, tam bir ihlas ile yapılmayacaktır. Kelime-i Tevhid ise öyle değildir. Çünkü o kalp ile yapılan bir ibadet olduğu için onda riya bulunmayacaktır.[2]

Hasan Basri (R.Aleyh)’nin anlattığına göre Bir defasında Peygamberimiz (sav)’e soruldu:

-Ya Rasülullah hangi amel daha faziletlidir?

Allah Rasulünün bu suale cevabı şöyle oldu:

-Dil Allah’ı anarak ölmek.

Kur'an-ı Kerîm’de Allah-ü Teâla şöyle buyurmaktadır:

Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir. (Ankebut, 45)

Allah bir kudsi Hadiste şöyle buyurur:

-Kulum kendi özünde beni anarsa ben de kendi özümde onu anarım. Kulum yalnız başına beni anarsa ben de yalnız başıma onu anarım. Kulum bir topluluk içinde beni anarsa ben de onu daha güzel ve daha şerefli bir topluluk içinde anarım.

Allah’ın bir kulu anması, onun günahlarını afvetmesi demektir. O halde bir kul Allah’ı andığı zaman Allah da onu anar yani günahlarını af ve mağfiret eder.

Müsned’de zikredildiğine göre Hz. Süheyl (R.A.) Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle buyurduğunu söylemiştir:

Allah’ı zikretmek, Allah (c.c.) yolunda para dağıtmaktan yedi yüz bin kat daha efdaldir.

Şüphesiz ki Allah yolunda mal ve mülk sarfetmek çok büyük bir ibadet, çok büyük bir fedakarlıktır. Ama Allah’ı zikretmek ondan da büyük, ondan da üstündür. Şu halde malı mülkü çok olup da onları Allah yolunda dağıtan biri, bir de Allah’ı zikredenlerden olursa, büyük bir devlete kavuşur.

KISSA VE HİKAYELER

ALLAH (CC) ZİKRETMENİN KARŞILIĞI

*BENİM VE BENDEN ÖNCEKİ PEYGAMBERLERİN SÖYLEDİĞİMİZ SÖZLERİN EN ÜSTÜNÜ “LÊİLÊHE İLLÂLLAH’DIR. (HADİS-İ ŞERİF)

Adamın biri her zaman "Allah Allah" diye zikreder bu zikirden dolayı ağzı bal yemiş gibi tatlanırdı. Bir gün şeytan gelip:

-Ne durmadan Allah Allah deyip duruyorsun bunca zamandır Allah demene karşılık bir kerecik olsun Allah (c.c.) "lebbeyk kulum." dedi mi sana. Hiç sende utanma sıkılma yok mu? daha ne kadar Allah deyip duracaksın? Dedi.

Bunun üzerine adam utandı sıkıldı zikri bıraktı. Gönlü kırılmış bir hâlde yattı uyudu.

Rüyasında Hz. Hızır'ı gördü. Hızır ona:

-Neden yaptığın güzel İşi terk ettin "Allah Allah" diye zikretmeyi bıraktın, dedi. Adam:

-Yaptığım onca zikre karşılık verilmedi, "lebbeyk, buyur" sesi gelmedi. Kapıdan kovulmaktan korktum, dedi.

Bunun üzerine Hz. Hızır:

-Senin Allah demen, Allah'ın (c.c.) lebbeyk kulum -bu­yur kulum demesidir, Allah (c.c.) isminin zikrini herkese nasip eder mi, bunu sana nasip etmesi az şey mi? Dedi.[3]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Arif Pamuk, Güllü Yasin

[3] Mesnevi’de Geçen Bütün Hikayeler s:112

Hiç yorum yok: