28 Ağustos 2008 Perşembe

ALÇAKLIK

ALÇAKLIK[1]

*YALAN SÖYLEMEM BÜYÜK ALÇAKLIK DEĞİLDİR. BÜYÜK ALÇAKLIK, HEMEN TAHKİK EDİLEMEYECEK YALANLAR SÖYLEMEKTİR. KEMAL TAHİR

Alçak; Aşağılık, deni, karakteri bozuk, melun, soysuz, sinsi, sefil, hain, namert anlamlarındadır. Denaet ise; Alçaklık alçak ve bayağı olma, demektir. Denaet, ahlâk noktasından, insanı saygın konumdan aşağı düşüren kötü huydur.[2]

Denaet özelliğindeki kişilere ‘Denî’ yani aşağılık denir. Deni kişiler, varlık ve güç sahibi olduktan sonra ırz, namus, şeref ve haysiyeti düşünmezler. Kendi istek ve arzularını doyurduktan sonra yakınlarını ve hatta bakmak zorunda oldukları kimseleri bile düşünmeden nefislerinin ardında adeta vahşi bir hayat sürerler.

Denaet, genelde ‘sütü bozuk’, cahil ve terbiyesiz insanların özelliğidir. Alçak insanların yaramazlıklarından vazgeçip pişman olacaklarını ümit etmemeli, bunların ıslah olacakları ümidi ile kendilerine güvenmemelidir. Bunlar ciddi anlamda bir kültür ve ahlâk eğitiminden geçtikten sonra kendilerine güvenilebilir. Böyle kimselerden uzak durmayan insanların da bu huylardan kapma ihtimali de vardır.

Alçakların bela ve sıkıntı içinde görülmeleri durumunda da onlara acımak gerekmez. Çünkü onlar, çektikleri cezayı kendi elleriyle hazırlamışlardır. Ancak şunu da eklemek gerekir ki, İslâm toplumu, bireylerinin tamamını ıslah etmek, onlara dünya ve ahirette saadet içinde olmalarını sağlamak ödevindedir.

Alçak insanlar, amiyane, bayağı, adice, kabaca davranışta bulunan değersiz kişilerdir.

KISSA VE HİKAYELER

SENİ BEKLİYORDUK

* GÜZEL AHLÂK, SUYUN KİRİ YOK ETTİĞİ GİBİ KUSURU YOK EDER. (HZ. ALİ)

Sadreddîn Hayâvî hazretlerini sevmeyen biri vardı. Bir gece kendi kendine; "Sadreddîn dedikleri kişi şehrimizin gençlerini başına topluyor ve onlara bir şeyler anlatıyor. Bu gece onun kapısını çalıp dışarı çıkarayım ve bir güzel döveyim." niyeti ile yola düştü. Sadreddîn hazretlerinin kapısına geldiğinde onu kapı önünde durur gördü.

Şeyh Sadreddîn hazretleri ona hitâben;

-Ey kişi! Biz senin niyet ettiğin şey yerine gelsin diye hayli zamandır burada bekliyoruz. Çok geciktin, buyurdu. Gelen kişi bu sözleri duyunca pişman oldu ve onun büyük bir zât olduğunu anlayıp ellerine kapandı, özür diledi sonra da ona talebe olmakla şereflendi.



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: