17 Ağustos 2008 Pazar

KOMŞU HAKKINA RİAYET ETMEK

KOMŞU HAKKINA RİAYET ETMEK[1]

* Ev almak istersen, komşusunu sor; yer almak istersen suyunu sor. KUTADGU BİLİG

Komşu; Birbirine yakın veya bitişik konutlarda oturan kimselerin birbirlerine göre aldıkları addır. Ev, işyeri, arazi, köy, şehir, ülke bakımından yakın olan, yan yana veya çok yakın olanlardır.[2]

Komşuluk, komşu olma halini ifade eder. Komşular arası münasebetler için kullanılır. Peygamberimiz (Sallallâhü aleyhi ve sellem) de bir çok hadis-i şeriflerinde komşuluk ve komşu hakkının önemini açıklamıştır.

Komşulara ikram bir sünnettir. Bir müslüman komşusunun hakkını fazla gözetir, ona güleryüz gösterir, gerektiğinde ödünç verir, bir kederi olunca onu teselli etmeye çalışır, taziyede (baş sağlığı dileğinde) bulunur. Komşusuna eziyet verecek şeyleri yapmaktan sakınır. Evin akıntı suları ile ve çöplerle komşularını rahatsız etmez. Yüksek sesle devam eden çalgı ve radyo sesleri ile komşularını rahatsız edenler, hasta ve okur-yazarları düşünmeyenler komşuluk haklarını gözetmemiş olur ve topluma karşı görevlerini çiğnemiş sayılırlar.

Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur: Kötülüklerinden komşusu emin olmayan kimse, gereği üzere Allah'a iman etmiş olamaz.

Komşunun yiyeceği yok iken, sen elindeki yemeği yiyemezsin. Zîrâ onun, senin elindeki yemekte dahî hakkı vardır. Her yemek yediğimiz zaman, düşünmemiz lâzımdır ki, acaba komşularımızdan yiyecek yemeyi olmayan var mıdır?

Her müslümanın, bilhâssa yeni evlilerin, müslüman mahallesinde, ehl-i sünnet olan ve haramlardan sakınan, ibâdetlerini yapan sâlih müslümanlar arasında ev araması lâzımdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Ev satın almadan evvel, komşuların nasıl olduklarını araştırınız! Yola çıkmadan evvel, yol arkadaşınızı seçiniz!

Bir hadis-i şerifte, Komşuya hürmet etmek, ana-babaya hürmet etmek gibi lâzımdır, buyurulmuştur. Komşuya hürmet onunla iyi geçinmektir. Onu incitecek söz ve hareketlerde bulunmamaktır. Her taraftan birer, ikişer ve nihâyet kırk ev, komşuluk hakkına mâlik olur.

İctimai bünye içerisinde kan ve akrabalık bağlarıyla bağlı olmamakla beraber, hakkı inkar edilemez bir mües­sese de komşuluk müessesidir. Öyle ki, Hz. Peygamber: Cibril bana komşuyu o kadar tavsiye etti ki, komşuyu komşuya varis kılacağını zannettim, buyurmuş, kom­şuluk münasebetlerinin önemine dikkatleri çekmiştir.

Rasûlullah (sallâllâhü aleyhi ve sellem). bu gerçeği şöyle ifade etmiştir: Kişinin saâdetinden birisi de salih bir komşuya sahip olmasıdır.

Ailelerin mutluluğu komşuların mutluluğu, komşuların mutluluğu da toplumun mutluluğu demek olacağından; Allâh Teâlâ biraz önce kaydetmiş olduğumuz âyeti ile müminlere, komşuluk ilişkileri konusunda iyiliği emretmiş ve “yakın ve uzak komşuya ihsanda bulunun” buyurmuştur.

İslam şeriatında komşunun büyük hukuku vardır. Bu hukuk, İslam toplumunun bağlarını güçlendirmek için ortaya konulmuştur. Şüphesiz çocuğun, komşu çocuklarına karşı tatbik etmesi gereken âdap ölçüleri bulunmaktadır.

KISSA VE HİKAYELER

ŞİKAYET ETME

*Komşu iti komşuya ürmez.

Bir taze gelin, şefkati az güveyden yani kocasından bir ihtiyara şikâyet etti, şöyle dedi:

- Beybaba! Bu çocuk yani kocam ile hayatımın acı geçmesi reva mıdır? Şu konakta bizimle birlikte bulunan diğer aileler de vardır. Onlar bizim gibi perişan, geçimsiz değildirler. Karı koca birbiriyle öyle geçiniyorlar ki, onları bir kabuk içinde iki iç zannedersin. Halbuki ben gelin olalıdanberi kocamın yüzüme bir kere güldüğünü görmedim.

Söz bilen irfanlı, yaşlı ihtiyar, gelin hanıma şu tatlı cevabı verdi:

- Eğer kocan güzel ise, tahammül et, kahrını çek! İnsan bir şeyi, ona benzer bir başkasını bulamayacaksa terketmemelidir, yazıktır. Böyle bir kocadan serkeşlik edip ayrılan, onun ayrılığına dayanamaz, canından olur. Komşusunu beğenmeyen, daha beterine çatar.

Kul olduğunu düşün! Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine boyun eğ! Çünkü onun gibi bir başka Allâh bulamayacaksın!



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006

[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: