11 Ağustos 2008 Pazartesi

GÜZEL KULLUK YAPMAK

GÜZEL KULLUK YAPMAK[1]

*Şikâyetçi olup ağladığım nice günler oldu. Zaman geldi ki, ağladığım günlere ağladım.

HAZRETİ EBÛ BEKİR

Kulluk; İbâdet eden, itâat eden, hizmet eden, canlı mahluğun (insan, melek ve cin) kul olma durumu. İnsanın Allah’a karşı vazifelerini yerine getirme, ibadet ve tapınmalardır.[2]

Hayatın asıl gayesi bu dünya imtihanını kazanabilmek için Allah’a kulluk yapabilmektir.

Allâh’a kul olmak, insanın O’nun dışındaki tüm varlıklara karşı hürriyetini îlân etmesidir. Bu sebeple kulluk insanı köleleştiren, kuvvet ve istidatlarını sınırlandıran bir sıfat değil, onu diğer varlıklardan üstün yapan bir özelliktir.

Kulluk, Cenâb-ı Hakk’a karşı alçak gönüllülük ve tezellülün nihâî noktasıdır. Kulluk, Allâh Teâlâ’ya tam bir teslimiyetle boyun eğmek, emir ve yasaklarına titizlikle uymak ve O’na isyandan kaçınmaktır. Kulluk insanın yaratılış sebebidir.[3]

Zaten Kur'an-ı Kerîm’de Yüce Mevlâ yaratılışın gayesini şöyle ortaya koymaktadır.

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ {56}

İnsanları ve cinleri, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım. (Zâriyât 56) âyet-i kerîmesinin bildirdiği üzere, insanın yaratılışından maksat, Allâh Teâlâ’ya kulluktur. Kur'an-ı Kerîm’in bir çok ayetinde Cenab-ı Hak insanların kul olarak yaratıldıklarını bildirmektedir.

Bu husûsta en güzel numûneler peygamberlerdir. Cenâb-ı Hak onlar için Kur’ân-ı Kerîm’de yer yer, “Ni’me’l-abd: Ne güzel bir kul (Sâd, 30) ifâdesini kullanmaktadır. Bunların da başında Resûl-i Kibriyâ -sallâhü aleyhi ve selem efendimiz - gelmektedir.

Ben kulum. Kullar gibi yere oturur yerim. (Şir'at-ül-İslâm)

Cenâb-ı Hakk'ın kulları üzerindeki hakkı; onların kendisine ibâdet etmeleri ve başka hiçbir varlığı O'na şirk (ortak) koşmamalarıdır. (Müslim)

ALLAH'TAN BAŞKASINA KUL OLMAMAK

*Üç sabah erken kalkan bir gün kazanır. ATASÖZÜ

Bilindiği üzere, İslâm Dininin temel esası TEVHID inancıdır. Tevhid inancı bir Allah'a inanmak, iman etmektir. Bu esas, Amentü olarak bildiğimiz altı iman esasının ilki ve en başta gelenidir.

Bizler inananlar olarak, Allah'ın bir olduğuna, doğmadığına doğurulmadığına, başlangıcı ve sonu olmadığına iman etmekteyiz. Bu inanç, biz müslümanları diğer dinlere bağlı insanlardan ayıran en önemli kriterdir. Allah'a olan inancımızın uygulamadaki görünüşü, bizlerin Allah'tan başkasına kulluk etmememizi O'ndan başkasına yönelmemizi, ancak O'ndan yardım dilememizi gerektirir.

Gerçekten biz sadece Allah'a kuluz. Allah'ın yarattığı apaçık olan diğer canlılardan hiçbir şekilde yardım dilemeyiz. Günde beş vakit kılmış olduğumuz namazların her rek'atında, kulluğumuzun ancak Allah'a olduğunu, sadece ondan yardım dilediğimizi tekrar etmekteyiz. Kur'ân-ı Kerîm'-in ilk sûresi olan Fatiha sûresinin 1. ayetinde "Yalnız sana ibadet (Kulluk) ederiz, Yalnız Senden yardım isteriz" diyor.

Namaz, Oruç, Hac, Zekat ve Cihad gibi bütün ibadetlerimizi Allah'ın kulu olduğumuzu bilerek yapmaktayız. Gerçek anlamda kulluk, ruhen, cismen, görünen ve görünmeyen bütün yönlerimizle Allah'a yönelmeyi gerektirir.

Bir bakıma insanın yaratılış gayelerinden birisi de Allah'a kulluk etmektir. Bütün varlığını Allah'a değil de yok olup gitmeye mahkûm olanlara bağlayan her gönül hüsrana ve tehlikeye adaydır. Çünkü her faninin bir gün olup sonu gelecektir. O halde ibadet O'nun hakkıdır ve ancak O'na ibadet edenler ümitlere korkulara kendilerini kaptırmazlar. Bu anlayış ve düşüncede olanlardan herkes istifade edebilir.

Bir topluma bu insanlardan fayda gelebilir. Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyor; Mü'min taze ekin gibidir, rüzgar estikçe yatar, fakat yine doğrulur kalkar. Kâfir ise çam ağacına benzer, rüzgar estikçe gürler amma bir kere yıkılırsa bir daha kalkamaz. Demek ki müslüman yumuşak huylu olacak, insanların iyiliği için gayret gösterecek her hayırda önde olacaktır.

Kendisi İslâmı yaşadığı gibi çevresindeki insanların da yaşamaları için üstün bir çaba içersinde olacaktır. Sadece kendini kurtarmak değil, bütün insanlığın kurtulmasının proğramı içersinde olacaktır. Cennet bütün insanları içine alabilecek genişlikte olduğuna göre dünyadaki bütün insanların Allahü Teâla’ya güzel kul olabilmeleri için çalışacaktır.



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006

[2] Sözlük manaları

[3] ÇELİK Doç.Dr.Ömer Çelik, Dr.M.Öztürk, M.Kaya, Üsve-i Hasene, Altınoluk./59

Hiç yorum yok: