11 Ağustos 2008 Pazartesi

FÜTÛVVET EHLİ OLMAK

FÜTÛVVET EHLİ OLMAK[1]

*BİR İNSANI BULUNDUĞU MEVKİYLE DEĞİL,

GÖZ KOYDUĞU MEVKİYLE ÖLÇMEK GEREKİR. TOLSTOY

Fütüvvet; Yiğitlik, Delikanlılık, iyilik ve cömertlik. Alçakgönüllülük fedekarlık, yardım severliktir. Dostların kusurlarını af ve bağışlama, başkalarını sevmek, dünya malına önem vermemek demektir.[2]

Yiğitlik fedakarlığa ve efendiliğe götürür. Onun için fütüvvetle vasıflanmaya çalışmalıdır. Fütüvvvetin karşıtı cebanet (korkaklık), zillet, hasislik ve ürkekliktir.[3]

Yiğitlik, sahibini dine ve iyiliğe aykırı işlerden korur, fedâkârlığa ve efendiliğe götürür. Onun için yiğitlikle (fütüvvetle) vasıflanmaya çalışmalıdır.

Kur'ân-Kerim'de, kendilerine herhangi bir tebliğ ulaşmadığı halde, küfre ve zulme boyun eğmeyen Ashab-ı Kehf'in kıssasına yer verilmiştir. Allahû Teâla (cc)'ya isyan eden güçlere (tâgûtî iktidarlara) boyun eğmemek için kavimlerinden uzaklaşan ve bir dağın mağarasına gizlenen bu gençlerle ilgili olarak:

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى {13}

Şüphesiz ki onlar Allahû Teâla (cc)'ya iman eden genç yiğitlerdi (fityetûn). Biz de onların hidayetini artırmıştık. (Kehf;13) buyurulmuştur.

İslâmî ıstılâhta fütüvvet; insanları, dünya ve ahirette, kendi nefsine tercih etmektir. Bu, kelime-i şehadete dayanan ve toplumu ihya eden bir edebtir.

İnsanların birbirleriyle olan münasebetlerinde dünya görüşlerinin ve inançlarının büyük rolü vardır. İslâm dini, kelime-i şehadet getiren her mükellefin, birbirleriyle kardeş olduğu esasını getirmiştir. Resûl-i Ekrem (sav)'in Sizden hiçbiriniz kendi nefsi için istediğini, din kardeşi için de istemediği müddetçe (kâmil mânâda) iman etmiş olmaz. (Sahih-i Müslim,) buyurduğu bilinmektedir.

Kardeşini, kendi öz nefsine tercih etmek (fütüvvet ahlâkı) Sahabe-i Kiram'ın temel vasfıdır.

Şurası muhakkaktır ki, İslâm dininin getirdiği fütüvvet şuuru, Medine'de kurulan ideal devletin temelini teşkil etmiştir. Hicretten sonra, İslâm'ın temel hedeflerinin gerçekleşmesi için kardeşlik antlaşmasını kabul etmeleri ve muhacirleri öz nefislerinden üstün tutmaları, önemli bir hâdisedir. Resûl-i Ekrem (sav): Bir kimse din kardeşinin ihtiyaçlarını görmek için ona yardım ettiği müddetçe, Allahû Teâla (cc) daimi bir şekilde ona yardım eder, müjdesi sarihtir. Medine'de bu müjde gerçekleşmiştir. Fütüvvet şuuru İslâmî hareketin vazgeçilmez bir rüknüdür. Bu hakikat asla unutulmamalıdır.[4]

KISSA VE HİKAYELER

BEN YOBAZ

UNESCO Temsilcisini Hayran Bırakan Kitap:

“İctimai ve Ahlaki Temizlik...” Yazan Hacı Cemal Öğüt

İslamiyet sağlık ve temizlik mevzuunda ciddi kaideler koymuştur.

İstanbul eski merkez vaizlerinden Hacı Cemal Öğüt Efendi, geniş kültürlü, latifeyi seven din adamlarımızdan biriydi. Bilhassa sağlık mevzularına büyük alaka duymuş ve bu hususlardan sadece vaazlarıyla değil, yazdığı eserlerle de halkı aydınlatmaya çalışmıştı.

UNESCO'nun da katkısıyla Verem Savaş Derneği'nin yaptığı bir toplantıda, “İctimai ve Ahlaki Temizlik: Yerlere ve Yollara Tükürenlerin Suçları” isimli eserini dağıtır. Bir gün sonraki toplantıda, UNESCO temsilcisi olan doktor, bu kitabı göstererek “Bunu bana kim verdi?“ diye sorar. Hoca Efendi de “Ben verdim” der. Fransız doktor, “kitabın yazarını tanımak istediğini” söyleyince de, Hoca kendisini, “Ben yobaz” diye takdim eder. Toplantıda bulunan Tevfik Sağlam Paşa, hemen söze girerek:

-Hocam, yobaz olsan seni bu toplantıya çağırırmıydık... deyince, Hoca taşı gediğine koyar:

-Paşam maalesef, yıllarca sizin durumunuzdakiler bizlere yobaz dediler, diye cevap verir.

Hoca'nın kitabını hararetle tebrik eden UNESCO temsilcisi Dr. Etienne Berthet ise şu dikkate değer açıklamayı yapar:

-Hoca Efendi, ben sağlık ve temizlik mevzuunda UNESCO bünyesinde bazı çalışmalar yapmak istedim. Bu maksatla da, Fransa'daki en yetkili kardinallere ve hahambaşına müracaat ederek, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin bu mevzuulara dair görüşlerini sordum. Fakat hiçbirinden sağlık ve temizlik mevzuunda ciddi bir bilgi alamadım. Sonradan anladım ki, Hıristiyanlığın bu mevzuda getirdiği kayda değer bir fikir yoktur. Fakat şimdi sizin kitabınızdan öğreniyorum ki, İslamiyet temizlik ve sağlık mevzuunda incelemeye değer bir hazine gibidir. Bunu anlamama vesile olduğunuz için size çok teşekkür ederim.[5]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Sözlük manaları

[3] BİLMEN Ömer Nasuhi, Büyük İslam İlmihali, Merve Yayın ve dağıtım İstanbul./505

[4] İnternet ansiklopediler

[5] Cumhuriyet'ten Günümüze İslam Alimleri, Vehbi Vakkasoğlu

Hiç yorum yok: