7 Ağustos 2008 Perşembe

DUA ETMEK

DUA ETMEK[1]

*DUA İBADETİN TA KENDİSİDİR. (HADİS-İ ŞERİF)

Dua; Çağırmak manasınadır. Seslenmek, Allah’a yalvarmak, O’ndan dilekte bulunmak, O’na yakarmaktır. Kulun aczini bilerek Yaradan’ından dilek ve hacetlerini arz etmesi, yalvarmasıdır. Allah’a (Celle celeluh) karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarrudur. Cenab-ı Hak’dan hayır ve rahmet dilemektir.[2]

Duâ, kulun istek ve dileklerini Allâh’a sunmasıdır, ibâdetlerin özü olan duânın şartı, ihlas ve samimiyettir. Duânın kıblesi sema olduğundan, duâ ederken eller yukarıya yani, semaya doğru ve göğüs hizasına kaldırılır. Duâda ellerin arasını, parmakları ve dirsekleri az da olsa açık bu­lundurmak müstehaptır ve faziletlidir.

İmanın gıdası, müminin silahı, rahmet ve merhametin davetidir. Allah dualarımız dolayısıyla bize değer verir

Duâ, kulluğun özüdür, duâ Rabbe dönüş ve yönelişin adıdır. Kulluktan bahsedilen bir yerde, duâdan bahsetmemek mümkün değildir. Zaten, Allah (cc) da Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var! buyurmuyor mu? ve (Ve kâle rabbüküm üd'ûnî estecibleküm) Duâ edin duanızı kabul edeyim, diyen de bizzat kendisi değil mi?

Âyet ve hadîslerde dua teşvik edilmiştir:

Rabbiniz, şöyle buyurdu: Bana dua edin, size cevap vereyim, duanızı kabul edeyim. (Mü’minûn, 60)

Duâ, Allah (cc)’la kul arasında kuvvetli bir bağdır. Başka bir ifade ile, kulun düşüncesinin Rabbe takdim edilmesi şeklidir duâ. Kul erişemeyeceği ve iktidarıyla elde edemeyeceği her şeyini, mutlak iktidar sahibi olan Kadîr-i Mutlak’tan ister; işte bu isteğin adıdır duâ.

Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm Zat var, ona bakar, ünsiyet verir. Name=r0196; HotwordStyle=BookDefault; Denildiği gibi, eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi.

Sonuç olarak:

1- Dua, ibadetin özüdür.

2- Dua ibadetin ta kendisidir.

3- Sınırlı varlık olan insanın Kadir-i Mutlakı imdada çağırmasıdır.

4- Dua, Ruhun Allah (c. c)’a yükselmesidir.

5- Kalbin Allah (cc) ile konuşmasıdır.

6-Alemin yaratılma sebeplerinden biridir.

7-Cennetin icadına ebedi saadetin gelmesine bir sebeptir.

KISSA VE HİKAYELER

NEDEN DUAMIZ KABUL OLMUYOR?

*ÇOK KİMSE VARDIR Kİ, YEDİKLERİ VE GİYDİKLERİ HARAMDIR. SONRA ELLERİNİ KALDIRIP DUÂ EDERLER. BÖYLE DUÂ, NASIL KABÛL OLUNUR? (HADİS-İ ŞERİF)

Bir gün İbrahim Ethem (kuddise sîrruh) Hazretlerine sordular:

-Efendim, biz dua ediyoruz da duamız kabul olmuyor.

İbrahim Ethem (kuddise sîrruh) Hazretleri de:

-Şunun için duanız kabul olmaz ki:

1-Hakkı bilirsiniz; ancak emrini tutmazsınız.

2-Peygamber Sallahu aleyhi vesellem’i bilirsiniz; ancak sünnetlerini yerine getirmezsiniz.

3-Kur'an-ı Kerîm’i okursunuz; ancak amel kılmazsınız.

4-Hakk’ın nimetlerini yersiniz; ancak şükretmezsiniz.

5-Cennet vardır bilirsini; ancak onu talep etmezsiniz.

6-Cehennem var bilirsiniz; ancak varır içine düşersiniz.

7-Ölüm vardır dersiniz; ancak hazırlanmazsınız.

8-Babanızı, annenizi, diğer sevdiklerinizi kendi ellerinizle kabre koyarsınız; ancak ibret almazsınız.

Bunca yaramazlıkla elbette duanız kabul olmaz! Buyurmuştur.[3]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Sözlük manaları

[3] TAŞGETİREN Ahmet, Altın Öğütler, İstanbul 1992, Altınoluk /394

Hiç yorum yok: