6 Ağustos 2008 Çarşamba

AHLAKLI OLMAK

AHLAKLI OLMAK[1]

*Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öcünü alır. (TOLSTOY)

Ahlak; Aslen arapça olan ahlak kelimesi; “huylar” anlamına gelir. Ahlâk; huy, tabiat, yaratılış ve seciye demek olan hulk kelimesinin çoğuludur. Ahlâk; insanın yaratılışından gelen hususiyetler ile Kur'an-ı Kerîm ve Sünnet-i Şerife’de sınırları çizilen, insanların iyiliğini ve mutluluğunu hedef alan kâidelerin hayata geçirilmesiyle kazanılan iyi ve güzel davranışlar bütünü. Ahlâka töre ve törebilim de denilir.[2]

Bu bakımdan ahlâk özellikleri güzel ve çirkin diye ikiye ayrılır. Şöyle ki: Güzel huylara ve bunların güzel meyve ve neticelerine: “Ahlâk-ı Hasene, Ahlâk-ı Hamide, Mehasin-i Ahlâk, Mekârim-i Ahlâk (Güzel Huylar)” adı verilir. Aksine çirkin huylara ve bunların meyvelerine de: “Ahlâk-ı Kabiha, Ahlâk-ı Zemîme, Mesavi-i Ahlâk, Rezail-i Ahlâk (Çirkin huylar)” denir. Örnek: Edeb, tevazu, kerem, birer güzel huy eseridir. Hased, kibir, cimrilik de birer çirkin huy eseridir.

Kur'an-ı Kerîm’de de Yüce Allah bu vasıfta olan ahlaklı kişileri öğmektedir.

الَّذِينَ يُنفِقُونَ فِي السَّرَّاء وَالضَّرَّاء وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ {134}

Al-i İmran 134: O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dua buyururdu:

Allah'ım! Ben, senden sağlık, afiyet ve güzel ahlâk dilerim.

İnsanların ahlâkı değişebilir. Çirkin huyları güzel huylara çevirmek işine "Tehzib-i ahlâk" denir. Bu değiştirme her halde mümkündür. Mümkün olmasaydı, Peygamber efendimiz:

Ahlâkınızı güzelleştirin. diye emretmezdi.

Güzel ahlâk imânı tamamlayan, ihsânı kemâle erdiren, hayâtı güzelleştiren, sâhibini Allâh’ın rızâsına yaklaştıran ve insanları ona meftûn eden bir iksirdir.

Namaz ve orucun bir gâyesi de insana güzel ahlâk kazandırmaktır. Hatta güzel ahlâk, bâzen nâfile namaz ve orucun derecesine yükselir ve onlarla elde edilen sevap, güzel ahlâkla da elde edilebilir. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuşlardır:

“İnsan güzel ahlâk ile gündüzleri hep oruç tutan, geceleri kalkıp namaz kılanların derecesini elde eder.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 7)

Peygamberimiz (s.a.v.) ahlâk hakkında şöyle söylemektedir:

Sirke balı nasıl bozarsa kötü ahlâk da ameli öyle bozar.

Peygamber Efendimiz, tebliğ ettiği güzel ahlâkı yaşayarak müslümanlara örnek olmuştur.

Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır, buyurulmuştur.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dua buyururdu:

Allah’ım! Ben, senden sağlık, afiyet ve güzel ahlâk dilerim.

İnsanların ahlâkı değişebilir. Çirkin huyları güzel huylara çevirmek işine “Tehzib-i ahlâk” denir. Bu değiştirme her halde mümkündür. Mümkün olmasaydı, Peygamber efendimiz: “Ahlâkınızı güzelleştirin.” diye emretmezdi.

KISSA VE HİKAYELER

İYİYE, KÖTÜYE İYİLİK ETMEK HAKKINDA

*Mizâna ilk konulacak, güzel ahlâk ve cömertliktir. HZ. MUHAMMED (S.A.V.)

Birisi çölde bir köpek gördü. Zavallı köpek susamıştı. O kadar susamıştı ki, susuzluktan hemen can vermek üzereydi.

Köpeği o halde gören güzel huylu adam, başından külahını çıkardı, kova yaptı; sarığını çözdü, ip yaptı; kollarını sıvadı, orada bulunan bir kuyudan su çekti; köpeğe verdi. Köpek suyu içti canlandı.

Peygamber efendimiz bu işi duyunca:

- Cenâb-ı Hak o kimsenin günahlarını af buyurmuştur! diye haber verdi.[3]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006

[2] Sözlük manaları

[3] Bostan’dan

Hiç yorum yok: