20 Eylül 2008 Cumartesi

KÖTÜ AHLÂKLILIK

KÖTÜ AHLÂKLILIK[1]
*ALLAH KATINDA KÖTÜ HUYDAN BÜYÜK GÜNAH YOKTUR. (HADİS-İ ŞERİF)
Kötü ahlâk, insanı alçaltır, saygınlığını kaybettirir. Nefret ve kınamalara maruz bırakır. Ağır eleştirilerin ve suçlamaların hedefi haline getirir. Zaman olur, belirtileri ve kötülüğü katmerleşir, değişik kötülüklere, bedensel ve psikolojik krizlere yol açar. Kötü ahlâklı olan kişiler aşağılık, rezil ve yaptıkları işler de rezilcedir.
Rezîl: Alçak, îtibârsız, adi, utanmaz, hayasız, yüzsüz, sıyrık, soysuz, kepaze, aşağılık, kötü, namussuz, ahlaksız, kötü ahlâklı, bayağı, maskara anlamlarındadır. Utanılacak davranışları olan, rezillik yapan, fazîletin zıddı davranış gösterendir.[2] Kötü huy; Dînin ve aklın beğenmediği huydur.
Bu tür bir niteliğin olumsuzluğunu ve kötü sonuçlarını vurgulama bakımından, Yüce Allah'ın, Elçilerinin Efendisi'ne, Peygamberlerinin Sonuncusu'na, hertürlû fazilet ve saygınlığın zirve şahsiyetine:
Eğer sen onlara karşı kaba ve katı kalpli olsaydın, mutlaka etrafından dağılırlardı, de­diğini hatırlamamız yeterlidir.
İmam Sadık Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem der ki:
Eğer saygı görmek istiyorsan yumuşak ol, şayet kimsenin yüz vermediği, ciddiye almadığı biri olmak istiyorsan, o zaman da sert ve haşin ol. (Tuhefu'l-Ukal)
Bu yüzden gerek akıl ve gerekse nakil, kötü ahlâkın yerilmesini ve ondan sakınılmasını zorunlu görür. Şimdi konuya ilişkin bazı rivayetle­ri sunalım:
Resulullah efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
Güzel ahlâka sahip olun, çünkü güzel ahlâk kesinlikle cennettedir. Kötü ahlâktan da sakının. Çünkü kötü ahlâk kaçınılmaz olarak ateştedir.
Allah için tevâzû edeni, Allahü teâlâ yükseltir. Kim de kibirlenirse, Allahü teâlâ rezîl eder. (Berîka)
Huy, iyi veya kötü iş yapmağa sebep olur. Yâhut da, iyi ve kötü olmayan şeye sebep olur. Birincisine fazîlet veya iyi ahlâk denir. Cömertlik, şecâat yâni yiğitlik, yumuşaklık böyledir. İkincisine rezâlet denir. Hasîslik ve erkekler için korkaklık böyledir. Üçüncüsüne fazîlet de, rezâlet de denmez. San'at deniliyor. Terzilik, çiftçilik böyledir. (Ali bin Emrullah)
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
-Yüce Allah, kötü ahlâk sahibinin tevbe etmesini istemez. Orada bulunanlar:
-Ya Resulallah, bu nasıl olur? dediklerinde:
-Çünkü kötü ahlâk sahibi bir günahtan tevbe eder­se, daha büyük bir günah işler, buyurdu. (el-Küfi)
İmam Sadık Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem der ki:
İnsanların hiç çekinmeden, sıkılmadan yaptıkları günah, kötü huylu olmaktır. (Berîka)
KISSA VE HİKAYELER

KADIN VE VALİ
*SICAK SU BUZU ERİTTİĞİ GİBİ, İYİ HUY DA, HATÂLARI ERİTİR. (HADİS-İ ŞERİF)
Bir zamanlar vâlilik yapan birisinin çok güzel bir bahçesi vardı. Rengârenk çiçeklerle donatılmış, tam bir zevk ve sefâ yeriydi. Bir gün vâli, bu bahçeye geldi. Vâli, bir bahane ile kadının kocası olan bahçıvanı, bir iş için dışarıya gönderdi. Kadına da dedi ki:
-Bahçenin kapılarını kapat. Hiç bir kapı açık kalmasın! Kadın, akıllı ve namuslu idi. Vâlinin kendisine kötü niyet taşıdığını anladı. Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve biraz sonra gelip dedi ki:
-Kapıları kapattım. Yalnız bir tanesi kaldı. Onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar uğraşsam da kapatamıyorum.
-O, hangi kapıdır?
-Bu kapı, Allahü teâlânın (Basir) sıfatıyla bizi gördüğü kapıdır. Vâli, bu sözü duyunca, pişman olup tövbe etti. Bir daha aklına böyle kötülükler getirmemek için, Allahü teâlânın sevgili kullarından birinin bulunduğu yere gidip, onun sohbetinde yetişti. Allahü teâlânın sevgili kullarından biri oldu.
Basir : Her şeyi gören.
Allah her şeyi, herkesin yaptığını görür. Onun görmesine hiç bir şey engel olamaz. Allah’ın, kalpteki fısıltıları, beyindeki oluşumları, fikirdeki gizlilikleri, kalplerdekini, zifiri karanlık bir gecede kapkara bir taşın üzerinde yürüyen simsiyah bir karıncayı ve çıkardığı sesi görür, duyar, bilir.
[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008
[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: