19 Eylül 2008 Cuma

BÜYÜK GÜNAHLAR

BÜYÜK GÜNAHLAR[1]
* ŞEFAATİM, ÜMMETİMDEN BÜYÜK GÜNAH İŞLEYENLEREDİR. (HADİS-İ ŞERİF)
Günah; Cezayı gerektiren ameldir. Dine aykırı iş demektir. Allah’ın emirlerine uymayan hareketler olup, ters amel, uygunsuz fiillere denir. Vicdanı rahatsız eden kabahat, suçlar da büyük günah sayılır.[2]
Allah’ın adam öldürmek ve zina etmek gibi ceza tayin ettiği ve işleyene Cehennem’de azap edeceğini bildirdiği her günah, büyük günahtır. (Şerhu’l-Makâsîd, 2/175-176.)
İbn Hacer el-Heytemi (H. 909-974, M. 1504-1567) büyük günahlar hakkında yazdığı ''ez-Zevacir an iktirafi'I-Kebair'' adlı eserinin baş tarafında büyük günah hakkındaki çeşitli tanımları naklederken birinci sıraya bu tanımı almıştır. Bu şu demektir:
Bir günah ki onu işleyen kimsenin Cehennem’de azap edileceği Kur'an-ı Kerim ve sahih hadislerde bildirilmiş ise, o günah, büyük günahtır.Kur'an-ı Kerim’de, “şunlar büyük günahlardır” diye bildirilmiş değildir. Ancak yasaklanan hususlar Kur'an-ı Kerim’de yer almıştır.
Allah’ın yasak ettiği her şey büyük günahtır. Allah’ın cehennem gazap, lanet veya azap gibi bir şeyle haber verdiği her günah büyüktür. Ehli sünnet inancına göre, büyük günah işleyen kimse, onun haramlığını inkar etmediği sürece dinden çıkmaz, günahkar mümin sayılır. Kul samimiyetle tevbe ederse Cenab-ı Hakk’ın onu affedeceğine inanılır. Allah onun günahlarını dilerse affeder. Allah (c.c.) ancak kendisine ortak koşulmasını (şirki) affetmez.
Büyük günah işleyene fasık denilir. Farkında olmadan yapılan günahlar küçük günahlardır. Küçük günahlar namaz, oruç gibi ibadetlerle silinir. Ancak küçük günahlarda ısrar edilirse, büyük günaha dönüşürler.
Netice olarak;
1- Allah (c.c) büyük günahlardan sakınanların küçük günahlarını bağışlar.
2- İbadetler günahlara keffaret olur.
3-Allah tevbe edenlerin –şirk hariç- bütün günahlarını afveder.[3]

KISSA VE HİKAYELER

GAFLETTEN HİDAYETE
*KABUKTA DOLAŞAN BÖCEK, MEYVENİN TADINI ALAMAZ. SAHSUVAR
Sahabeden Amr İbnü'l Cemuh r.a. Hazretleri, İslâm'dan önce Medine'nin önde gelen şahıslarındandı. Ağaçtan yaptığı 'Menaf' adlı bir puta büyük saygı duyardı. Üç oğlu ise müslüman olmuştu.
Bir gece Amr b. Cemuh'un oğulları, bir arkadaşlarıyla birlikte Menaf'ı yerinden aldılar, götürüp bir lağım çukuruna attılar. Kimseye görünmeden de geri döndüler. Sabahleyin saygı için putuna giden Amr, onu yerinde bulamadı...
- Yazıklar olsun size! Bu gece tanrımızı kim çaldı? diye söylenmeye başladı. Bağıra çağıra, çevresine tehditler savurarak putunu aramaya koyuldu. Sonunda onu bir çukurda başaşağı devrilmiş olarak buldu. Kaldırıp temizledi, güzel kokular sürdü ve eski yerine koyarak şöyle dedi:
- Bu işi yapanı bir bilebilsem, onu perişan ederdim...
Ertesi gece gençler yine putu çalıp, bir gün önceki gibi yaptılar. Sabah olunca adam yine onu aradı ve pislikler içinde buldu. Alıp temizledi, güzelce kokulayıp yerine koydu.
Gençler ertesi gece yine aynısını yaptılar. Amr'ın sabrı taşmıştı. Yatmadan önce puta gitti, kılıcı boynuna taktı ve dedi ki:
- Ey Menaf! Bu işi sana kimin yaptığını bilemiyorum. Şayet sende bir hayır varsa, al sana kılıç! Artık sen kendini koru!
Gençler, yaşlı Amr'ın derin uykuya daldığını anlayınca, putun boynundan kılıcı attılar. Evin dışına götürdüler ve bir köpek leşine bağlayıp bir lağım kuyusuna atıverdiler.
Adam uyanıp putunu bulamayınca, yine aramaya başladı. Bu kez de bir lağım kuyusunda, üstelik bir köpek leşine bağlı ve yüzüstü devrilmiş vaziyette buldu. Fakat bu defa onu çukurda olduğu gibi bıraktı ve şöyle dedi:
- Vallahi sen tanrı olsaydın, köpek leşine bağlı olarak bu kuyuda böyle bulunmazdın!
Amr müslüman oldu. Canını, malını ve çocuklarını Allah yolunda Rasulullah s.a.v.'in hizmetine verdi.

[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007
[2] sözlük manaları
[3] ÖZTOP Ömer, Kaynaklarıyla Mü’minlere vaazlar, Tuğra neşriyat İstanbul 3.baskı. (232)

Hiç yorum yok: