20 Eylül 2008 Cumartesi

FİTNE ÇIKARMAK

FİTNE ÇIKARMAK[1]
* FİTNE, UYKUDADIR. BUNU UYANDIRANA ALLAH LÂNET ETSİN, (HADİS-İ ŞERİF)
Fitne; Ara bozmak, dedikodu, bozgunculuk, kavga, karıştırmak, fesat, azgınlık, sapıklık anlamlarındadır. Ayrılık, fikir ihtilâfı, karışıklık, kargaşa; insanı hak ve hakîkatten saptıracak şeydir. İnsanları sıkıntıya, belâya düşüren, müslümanların zararına sebep olan iştir. Düşmanlığa sebep olan şeye denir. İnsanı Allah’tan uzklaştırdığı için mal ve evlâd da fitne sebebi sayılmıştır.[2]
İstılâhî mânâsı: "Allahû Teâla (cc)'dan imtihan için gelen belâ, musîbet, âzâp ve buna benzer nefsin hoşlanmadığı şeyler olduğu gibi, kullardan gelen zûlümlere de fitne denir" şeklinde tarif etmek mümkündür. İnsanları sıkıntıya, belâya düşürmek, ihtilâle sebep olmak, fitne çıkarmaktır.
Kur'ân-ı kerîmde buyruldu ki:
… وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ … {191}
...Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür... (Bakara, 191)
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem bir Hadis-i şerifte:
Fitne, uykudadır. Bunu uyandırana Allah lânet etsin, (Berîka) buyurdu.
Buharî'nin kaydettiği bir rivayete göre Saîd b. Müseyyeb şöyle demiştir:
"İlk fıtne (Hz. Osman'ın öldürülmesi) vuku buldu ve bu fitne Bedir ashabından kimseyi bırakmadı. Daha sonra ikinci fitne (Harre Vak'ası) meydana geldi; bu da Hudeybiye ashabından kimseyi bırakmadı. Nihayet üçüncü fitne ortaya çıktı, artık bu da insanlarda kuvvet ve akıl bırakmadı."
Hz. Âdem (Aleyhissalam)'den itibaren bütün peygamberler insanlara tevhid akîdesini tebliğ etmişlerdir. "Allah'a iman edin ve tâgût'a kulluktan kaçının" tebliği, bütün peygamberlerde ortaktır. Dolayısıyle Allahû Teâla Celle Celelüh’ün indirdiği hükümlerle hükmedilmeyen bütün toplumlarda küfür ve fitne, siyasî iktidar durumuna gelmiş demektir. Bu vasıftaki bütün toplumlarda cihad, akıl-baliğ olan her mü'min üzerine, farz-ı ayındır. Kim bu cihaddan uzak kalırsa, fitnenin içine düşmüş demektir.
(Tezkire-i Kurtubî) muhtasarında diyor ki: Bir Hadis-i şerifte:
Fitne çıkarmayınız! Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile olan fitne gibidir. Zâlimlere, fâcirlere milleti çekiştirmekten, yalan ve iftirâ söylemekten hâsıl olan fitne, kılıç ile yapılan fitneden daha zararlıdır, buyuruldu. Âlimlerin hemen hemen hepsi, sözbirliği ile bildiriyorlar ki, malını, canını kurtarmak zorunda kalanın da, isyân etmemesi, hükûmete, kanûnlara karşı gelmemesi lâzımdır. Çünkü, zâlim olan hükûmete karşı sabır etmeyi hadis-i şerifler emretmektedir. Resûlullahın Sallallahü Aleyhi ve Sellem , (Allahümme innî es'elü-ke fiilel hayrât ve terkelmünkerât ve hubbel-mesâkin ve izâ eredte fitneten fî kavmî fe-teveffenî gayre meftûn) duâsını okuduğunu imam-ı Muhammed bildiriyor. Bu duâ: (Yâ Rabbî! Bana hayırlı işler yapmak, çirkin şeyleri terk etmek ve fakirleri sevmek nasip eyle! Kavmim arasında fitne çıkarmak istediğin zaman, fitneye karışmadan canımı al.) demektir. İmâm-ı Kurtubî diyor ki, bu hadis-i şerif, fitneden sakınmak, ona karışmamak lâzım olduğunu, fitneye karışmaktansa, ölmenin hayırlı olacağını açıkça göstermektedir.
(Mişkât)daki hadis-i şeriflerde buyuruyor ki:
Fitne zamanında, müslümanlara ve onların reîslerine tâbi olunuz. Hak yolda olan yoksa, fitneciler, isyâncılar arasına karışmayınız!
Ölünceye kadar, fitneye katılmayınız!
Fitne zamanında, hükûmetinize tâbi olunuz. Size zulmetse, mallarınızı alsa da, ona itaat ediniz!
Fitne zamanında, islâmiyete sarılınız. Kendinizi kurtarınız. Başkalarına akıl vermeyiniz! Evinizden dışarı çıkmayınız. Dilinizi tutunuz!
Fitne zamanında, çok kimse öldürülür. Onların arasına karışmayan kurtulur. Fitnecilere karışmayan, saadete kavuşur. Fitneye yakalanıp, sabır eden de, saadete kavuşur.
Allahü teâlâ, Kıyâmet günü, bir kuluna soracak: Günah işleyeni gördüğün zaman, niçin mani olmadın diyecek. O kul, onun zararından, düşmanlık yapmasından korktum ve senin af ve mağfiretine güvendim diyecek. Bu hadis-i şerif, düşmanın kuvvetli olduğu zamanlarda, emr-i mârufu ve nehy-i münkeri terk etmek câiz olacağını göstermektedir.

KISSA VE HİKAYELER

GERÇEK NEDEN
* FİTNE ZAMANINDA, ÇOK KİMSE ÖLDÜRÜLÜR. ONLARIN ARASINA KARIŞMAYAN KURTULUR. (HADİS-İ ŞERİF)
Hazreti Ali Keramellahü veche efendimizin halifeliği sırasında, Hazreti Osman Radıyallahü anh hazretlerinin şehit edilmesiyle sonuçlanan fitne, fesat daha da arttı. Bu durumdan üzülen, şikayetçi olan bir mümin Hazreti Ali Keramellahü veche efendimize gelip sordu:
-Ya Ali neden Hazreti Ebû Bekir ve Ömer zamanında meydana gelmeyen bu olaylar senin zamanında meydana geliyor, müminler birbirine düşüyor?
Hazreti Ali Keramellahü veche efendimiz cevap verdi:
-Hazreti Ebû Bekir ve Ömer zamanında biz vardık, ama bizim zamanımızda onlar yok.
[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008
[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: