20 Eylül 2008 Cumartesi

KÂFİR OLMAK

KÂFİR OLMAK[1]
*ALLAH’I İNKAR EDEN KELİMELER, GEÇTİĞİ DUDAKLARI YAKAR. LAMENNİAS
Küfür; Gizlemek, zulüm, sapıklık, isyan, nankörlük, cinayet ve örtmektir. Küfür; tekzibdir, inkardır. Küfür; cehalettir, gaflettir, dalâlettir, sefalettir, vahşet ve rezalettir. Küfür; fıtrata hakaret, hakka hıyanet, beşeriyete ibadettir. Başka bir ifadeyle küfür, hakkı ihfa, batılı ise izhardır. Küfür; kavmiyetçiliktir, ırkçılıktır. Küfür; iftiradır, irticadır.
Küfür; hem bid’at ve hem de batıla ricattır. Küfür; hem şek ve hem de şirktir. Allah’ın inzal ettiği hükümlerle hüküm etmemektir.
Şeriat manası; “Hazret-i Resül-i Ekrem Efendimizin Cenab-ı Allah’tan getirip tebliğ ettiği katiyyen malum olan bilcümle ahkâmı veyahut onlardan birini inkardır.” Çünkü İslam kanunlarından birini inkar etmek; hepsini inkar etmek gibidir. İslami kanunlardan birini iptal etmek; hepsini iptal etmek demektir.
Küfür, Nefsinde fıtraten mevcud olan ve ruhta muhafaza edilen bir şeyi saklamış olması dolasıyla Allah’ı inkar eden kimseye kafir denir.
Allah Celle Celelüh bakî hayat rehberimiz Kur’an’da şöyle buyuruyor:
وَمَن لَّمْ يَحْكُمبِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ {44} …
Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyenler var ya, işte onlar kafirlerin ta kendileridir. (Maide, 44)
Bilindiği gibi, küfür; bir dünya görüşüdür. Küfür; temeli heva ve hevese dayanan bir hayat biçimidir. Küfürde esas olan, insanın insana tapmasıdır. Başka bir ifadeyle küfür; Allah-u Teala’nın sıfatlarına insanları ortak kılmaktır.
Küfür; hayatı vahyin elinden alıp, heva ve hevese kayıtsız şartsız teslim etme cinayetidir.
İslam dinine uymayan itikadlar beslemeye, Cenab-ı Allah’a inanmamaya, O’na ortak koşmaya, yakışmayacak sıfatları var demeye, O’nun varlığını, birliğini, emirlerini ve yasaklarını inkar etmeye, dinsizliğe, imansızlığa, zındıklığa, şüphe, cehalet ve inkar gibi sebeplerle iman edilmesi gereken şeylere iman etmemeye ve dinden çıkmaya vasıta olan sözler söylemeye küfür denir.
Dinimiz İslam’a göre tazim ve saygı gösterilmesi lazım olan, yine dinimizce mübarek, mukaddes ve değerli bulunan şeylerden birine dinden çıkmaya sebep teşkil eden sözleri reva görüp söylemeye küfür kelimesi (kelime-i küfür) denir. (Elfaz-ı Küfür (Hüseyin Aşık) Sh: 21, İST/1981)
Küfür; şer’an imanın mukabilidir, imansızlık demektir. Yani bir kimsenin iman, şanından olduğu halde iman etmemesidir ki tekzib ve inkara şamildir. İmandaki tasdik gibi, küfürdeki tekzib dahi, kalbî kavlî veya fiilî olur. Tekzib-i kalbî, nasıl küfür ise, bilaıztırar mecbur olmadan tekzib-i kavlî de öyledir. ( Hak Dini Kur’an Dili (M. Hamdi Yazır). C: 1, Sh: 207, İST/197 1) Yani Allah-u Teala’nın varlığını veya hükümlerini gerek kavlî ve gerekse kalbî olarak inkar etmek küfürdür.

KISSA VE HİKAYELER

ALLAH’IN HÜKMÜNE RAZIYIM
*NE İRFANDIR VEREN AHLAKA YÜKSEKLİK NE VİCDANDIR,
FAZİLET HİSSİ İNSANLARDA ALLAH KORKUSUNDANDIR.
(M.A.ERSOY)
İsrailoğlu Harı âbîdlerinden biri, çok zamandan beri ibadet eder dururdu. Rüyasında ona:
-Cennette senin yol arkadaşın filânca kadındır! dediler.
Bu rüyadan sonra o âbid o kadını isteyip ibâdetini nasıl yaptığını görmek diledi. Ama o kadını geceleri ne nafile namazda kaim, ne de gündüzleri sâim (oruçlu) gördü. Farzlardan başka hiç bir ibâdette bulunmuyordu. Âbid kişi ona:
-Ey hatun! dedi. Senin amelin nedir? Bana söyle. Kadın da:
-Benim amelim, işte bu gördüğünden ibarettir, dedi.
Âbid kişi ısrarda bulundu. Kadın da en sonunda hatırlayıp dedi ki:
-Benîm bir hasletçiğim vardır. Eğer bir belâya veya hastalığa uğramışsam afiyette olmayı dilemem. Çünkü her şeye hükmeyleyen Allahü Teâlâ'dır. Benim hastalı­ğıma da o hüküm vermiştir. Eğer güneşte bulunuyorsam gölge istemem. Gölgede olsam güneşle bulunmayı istemem. Yüce Allah'ım her neye hükmetmiş ise ben ona razıyım.
Âbid kişi bu sözler üzerine elini o kadının başının üstüne koydu ve:
-Bu haslet, küçük değil, gerçekten çok büyük bir haslettir! dedi.[2]


[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008

[2] İmam Gazali “Kimya-yı Saadet”

Hiç yorum yok: