23 Aralık 2008 Salı

UYUŞTURUCU KULLANMAK

UYUŞTURUCU KULLANMAK[1]
* SU İÇMEK, İNSANIN KENDİSİNİ NE HASTA, NE BORÇLU NE DE KARISINI DUL YAPAR.
JOHN NEALE
Yunanca uyku anlamında ki "narke"den gelen ve İngilizce'ye "narkotik" olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir.
Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır. Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir.
İslam'da aklı uyuşturan bedene zarar veren her şey haram­dır. Bir şey sağlığı bozuyor, düşünceyi dumura uğratıyorsa insanı yaratılış gayesinden uzaklaştırır, insanı insanlıktan çıkarır.
Sinir sistemini uyuşturan ve böylece kişinin düşünme ve muhakeme melekesini yok eden maddeler, uyuşturucu maddelerdir. Sürekli uyuşturucu madde kullanan kimselerde bu maddelere karşı bağımlılık meydana gelir. Artık o maddeyi kullanmadan duramaz. Çok çeşitli uyuşturucu maddeler vardır. Bunlar; alkol, morfin, eroin, kokain, afyon, eter, esrar ve hap gibi maddelerdir. Yatıştırıcılar ve uyku ilaçları da uyuşturucu maddelerindendir.
Uyuşturucu alışkanlığı günümüz insanının en büyük sosyal problemlerinden birini oluşturmaktadır. Materyalist ve kapitalist toplumlarda, sistemlerin çarpıklıklarından ortaya çıkan sosyal problemler, insanları uyuşturucu maddelerin tutsağı haline getirmektedir.
Uyuşturucu kullananların bağımlılıkları, onları fuhşa, günaha, ve dolayısıyla murdar olmalarına yol açmaktadır. Aklı olmayanın dini de olmaz ilkesinin yer aldığı İslâm'da, sarhoşluk haramdır. Sarhoş eden bir şey, beyin işlevlerini etkileyerek akıl dinamiklerini ortadan kaldırır. Bu sebeple İslâm toplumlarında aklı korumak esastır ve sarhoş edici her şey yasaktır.[2]

SARHOŞLUK VEREN MADDELER
*AKILLI ADAMLARIN TEK İÇKİSİ SUDUR. THOREAU
Allah'a ve âhiret sorumluluğuna inanan bir müslüman edebini, be­denini ve servetini koruyabilmek için sarhoşluk veren içkilerden ve uyuşturucu maddelerden uzak durmak zorundadır. İçkiyi haram kılan âyet-i kerimenin taşıdığı ifade, haram olan hususun sadece içmek olmayıp, içkiyle alâkası bulunan her işin bu yasağa dahil olduğunu açığa koymaktadır.
Uyuşturucu maddeler ve sarhoşluk veren içkiler, dert kaynağıdır, deva değil; hastalık sebebidir, şifa değil! Bu hikmeti tesbit eden bir hadis-i şerifte:
Allah, sizin üzerinize haram kıldığı bir şeyde şifa yara­tacak değildir. (Feyzü'l-Kadir, c. 2, sh. 252) buyrulmaktadır.
Cumhûr-u ulema, şarabın haram edilmesi, şeriatın onu pis sayması ve onun hakkında rics ismini kullanması ve ondan sakınılmasını emretmesinden yola çıkarak içkinin necasetine hükmettiler.
Âyeti kerimede:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ
الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ 90
Ey iman edenler! içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi, pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. (Mâide, 90)

KISSA VE HİKAYELER

BEDDUA
* HEP İÇKİ İÇENLER, İÇKİNİN TADINI BİLMEZLER. PRİOR
Hazreti Ömer Radıyallahü Anh Hazretleri naklediyor:
Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem zamanında Abdullah isminde “el-hımâr” lakabıyla meşhur birisi vardı; sık sık Rasulullah’ı güldürürdü.
Bir defasında içki içtiği için Efendimiz onu cezalandırmıştı. Başka bir defasında yine içki yüzünden huzura getirildi; Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem emretti, yine ceza uygulandı.
Onun bu şekilde bir kaç defa cezalandırıldığını gören birisi:
-Allah ona lânet etsin! Ne kadar da çok içki içiyor, diye lânet okudu. Bunu duyan Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem:
-Ona lânet etmeyin! Vallahi o Allah ve Rasulünü seviyor, buyurdu. (Buhari, Ebû Ya’lâ)
Ebu Hureyre’nin (R.A.) aktardığı bir olayda da, yine içki yüzünden ceza verilen bir kimseye oradakilerin beddua etmesi üzerine Rasulullah (A.S.):
-Böyle söylemeyiniz! Kardeşinize karşı şeytana yardımcı olmayınız! (Buhari) Allahım onu affet, onu doğru yola ilet. Allah sana acısın deyiniz. buyuruyor. (Kandehlevî)

[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008

[2] İnternet- İslam Ansiklopedisi- Hamdi DÖNDÜREN

Hiç yorum yok: