MÜCADELE ETMEK

MÜCADELE ETMEK[1]
*KUR'AN HAKKINDA MÜNAKAŞA KÜFÜRDÜR. HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
Mücadele; Tartışma ve münakaşa etmek, cedelleşmek anlamına gelir. Bir işi yapmak ya da bir problemin üstesinden gelmek için uğraşmak, boğuşmaktır. Hakkı bulmak için olmayıp, galip görünmek için yapılan kavga etme, hırçınlık gösterme inatlaşmadır.[2]
Cedel kelimesi, Tükçemizde kullanılan ‘cidal’ ile aynı anlamdadır. Cidal iki kısma ayrılır:
1. Hakkı desteklemek ve ortaya çıkarmak için yapılan mücadele. Bu caizdir. Çünkü bu peygamberlerin yöntemidir. Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem’e hitaben:
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ{125}
Ey Muhammed, Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde mücadele et tartış... (Nahl, 125) buyurmuştur.
Hazreti Nuh Aleyhisselamın kavminin kendisine şöyle dediklerini Kur’an bize bildirmektedir:
Ey Nuh, bizimle cidden mücadele ettin; hem de çok mücadele ettin. (Hud, 32) doğruyu bilmeyenlere hakkı anlatmak ve onların kalbini islâma ısındırmak bütün peygamberlerin tebliğ metodudur.
2. Batılı desteklemek ve hakim kılmak için yapılan mücadele. Bu, haramdır. Çünkü Kur’an ayetiyle yasaklanmıştır. Bir ayet, sırf tartışma olsun diye tartışmaya kalkan inkarcılardan şöyle söz eder:
Rasulullah Sallallâhü Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor;
Bir toplum hidayete erdikten sonra münakaşa et­medikleri sürece bulundukları (yoldan) sapmaz, bu­yurdu ve şu ayeti okudu;
Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa İsa mı?" dediler. Bunu, ancak seninle tartışmak için söylediler. Hayır, onlar kavgacı bir toplumdur. (Zuhruf, 58) (Tirmizi, Kitabu't-Tefsir, 3250)
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Selemde bizlere bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
Kardeşinle mücâdele etme, onunla alay etme, ona verdiğin sözden dönme! (Tirmizî)
Münazara, tartışma değil de esasında fikir alışverişidir. Böyle iken bile münazara münakaşayı, münakaşa müdarebeyi, müdarebe mukateleyi doğurur derler.
Cedelleşmek ve tartışmaktan sakınmalıyız. Çünkü tartışmak şüphe doğurur. Burada kendi nefsi isteklerini tatmin için yapılan cedel ve tartışmalar kastedilmiştir. Genelde cedel bu özelliğe olduğu için mutlak sahip olarak kınanmıştır.
Âdî aşağı kimselerle mücâdele etme; seni üzerler. Halîm yumuşak kimselerle mücâdele etme sana küserler. (İbn-i Abbâs)

KISSA VE HİKAYELER

ŞEYTANIN ESPRİLERİ
* AKILLILAR, SEBEPLER KONUSUNDA TARTIŞIR; APTALLAR DA KARAR VERİR. ANARCHASİS
Şeytan birgün elinde büyük bir ip yumağı ile gidiyormuş. Adamın birisi:
-Sen bu iplerle ne yapıyorsun?, diye sormuş. Şeytan:
-İnsanları bağlayıp, istediğim yere götürüyorum, demiş. O adam:
-Peki haydi beni bağla ve peşinden sürükle bakalım!, demiş. Şeytan:
-Şu anda bir iş peşindeyim, istersen beraber gidelim. Onu bitirince ben sana nasıl bağladığımı göstererek merakını gideririm. Yalnız şimdilik, düş peşi­me, demiş. Şeytana kanan adam, onun arka­sına takılmış. O dere senin, bu tepe benim ak­şama kadar şeytanın peşinde dolaşmış. Sonunda canı sıkılınca:
-Yeter be... Bağlayacaksan bağla da nasıl peşinden sürüklüyorsun göre­lim, demiş. Şeytan o hınzır gülüşüyle adama demiş ki:
-A koca ahmak, ben sana hiç ip bağlamadan bu kadar peşimden sürükledim. Bir de boynuna ip geçirmek için niye zahmet ede­yim ki?
Hakikaten dikkat ettiğimizde, en çok şeytanın peşinden koşanların en çok şeytanı inkâr eden insanlar olduğunu görüyoruz. Hatta onlar, "Yok canım şeytan diye bir şey mi olurmuş? Öyle şeylere inananlar çağ dışı kalmış kişiler­dir." diye bir de akıl vermeye çalışıyorlar.
Kim bilir şeytan onlarla ne gibi espiriler ya­pıyordur?[3]


[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008
[2] Sözlük manaları
[3] Abdullah Aymaz “Çitlembik” s:96