1 Eylül 2008 Pazartesi

BAŞA KAKMAK

BAŞA KAKMAK[1]
*Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma. KUR’AN-I KERİM (Müddessir, 6)
Başa kakmak; Yapılan bir iyiliği sürekli yüze vurup ondan söz etmektir.[2]
Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan biri de "başa kakmak"dır. Yapılan yardım ve iyilik hiç bir zaman başa kakılmamalıdır. Başa kakılarak yapılan sevabın yararı yoktur. İyilik yerine fenalık yapmamak gerekir. Hiç şüphe yok ki, başa kakmanın vereceği üzüntü, maddî yardımın sevincinden çok daha fazla olur.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
Mallarını Allah yolunda sarfedip, sonra sarfettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve ezâ etmeyenlerin ecirleri Rableri'nin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (Bakara, 262)
قَوْلٌ مَّعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِّن صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَآ أَذًى وَاللّهُ غَنِيٌّ حَلِيمٌ {263}
Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden ezâ gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah Müstağnî'dir. Halîm'dir. (Bakara, 263)
Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp da insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kayanın hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince, üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş halinde bırakır. Onlar (gösteriş için amel edenler) yaptıkları şeyden hiç bir sevap kazanamazlar. Allah kâfirler topluluğuna hidayet etmez. (Bakara, 264)
Allah Teâlâ başakakarak yardım yapanları kötülerken, aksine böyle davranmayanlara ahirette mükâfat vaat etmektedir.
Yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere, başa kakmadan ve incitmeden yardım etmek müslümanların özelliğidir. Aksine davranış ise, Allah'a inanmayan kâfirlerin özelliği olarak belirtilmiştir.
Sahih bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
Üç kimse vardır ki Yüce Allah Kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için elim bir azap vardır.
* Elbisesini (kibirlilik için topuktan) aşağı sarkıtan,
* Yaptığı iyiliği başa kakan,
* Malını yalan yeminle sürümlendiren. (İbni Ebi Asım, es-Sünne, 1/142)
Yine Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyuruyor:
Düzenbaz, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse Cennet'e giremeyecektir (ilk girenlerden olmayacaktır), buyurmakta ve böylece başa kakmanın ne kadar kötü bir davranış olduğunu, ahirette insanı ne büyük felâketlere sürükleyeceğini anlatmaktadır.[3]
Ebu Umame el-Behili (ra) Rasulullah (sav)’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Üç kişi vardır ki Allah onların ne sarfını nede adlini kabul eder. Onlar anne-babaya karşı gelen, iyiliği başa kakan ve kaderi inkar edendir.


KISSA VE HİKAYELER

BEN HEP İYİLİK YAPARIM
*Büyükler neden büyüktür, bilir misiniz? Biz, dizlerimizin üstüne çökmüşüz de ondan.
Artık kalkalım! STİRNER
Bir gün Peygamberimiz Hazreti Muhammed Sallahü aleyhi vesellem efendimiz ashabıyla oturup sohbet ederken sahabeden birisi peygamberimiz (s.a.v.)’e sordu:
-Ya Rasûlüllah, siz Hazreti Ali Kerramellahü veche’yi neden çok seviyorsunuz. Dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir kişiyi Hazreti Ali Kerramellahü veche’yi çağırmaya yolladı ve orada bulunanla şöyle bir soru sordu:
-Birisi size kötülük yapsa siz ona ne yaparsınız? Cevap verdiler:
-İyilik yaparız. Tekrar aynı soruyu sordu. Sahabeler gene iyilik yaparız dediler. Peygamberimiz üçüncü defa sorduğunda sahabelerin bazıları cevap vermediler. Dördüncü sorudan sonra hala iyilik yaparız deyen kalmadı. Biraz sonra Hazreti Ali Kerramellahü veche hazretleri geldi. Peygamber Efendimiz Sallahü aleyhi vesellem O’na dönerek:
-Ya Ali, birisi sana kötülük yapsa, sen ona nasıl davranırsın. Hazreti Ali Efendimiz:
-İyilik yaparım. Dedi.
Peygamber Efendimiz aynı soruyu yedi defa sordu. Her birinin sonunda da hep aynı cevabı aldı. Yedinci sorunun sonunda Hazreti Ali Efendimiz şöyle dedi:
-Ya Rasûlüllah hiç yorulmayınız, o kişi kıyamete kadar bana kötülük yapsa ben ona hep iyilik yaparım. Diye cevap verdi.
Bunun üzerine Sahabe-i Kirâm Hazeratı Peygamber Efendimiz Sallahü aleyhi vesellem’in Hazreti Ali Kerramellahü veche’yi neden çok sevdiğini anlamış oldular.
[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006
[2] Sözlük manaları
[3] İnternet- İslam Ansiklopedisi- Osman ÇETİN

Hiç yorum yok: