29 Ekim 2008 Çarşamba

RESİM YAPMAK

RESİM YAPMAK[1]
*RESİM, SÖZCÜKSÜZ ŞİİRDİR. HORATIUS
Resim, Tasvir, sûret, fotoğraftır. Varlıkların dış görünüşlerini, tabiatın belli bir yerini, kalem, fırça ve boya gibi araçlarla bez, kağıt üzerine yapılan şekilleridir. Bir şeyin çizgi veya boya ile kağıt, bez, tahta vb. düz bir yüzey üzerine yapılan şekli, benzeri, sûreti; tasviridir.[2]
Suret; Resim anlamında olduğu gibi, esas olarak heykel, kabartma resim için de kullanılır.
Rasulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyuruyor:
Kim bir suret yaparsa (Kıyamet gününde) ruh üfürmesi istenir. Ama üfürecek değildir. (Buhari, Kitabu’l-Büyü, 2225)
Kıyamet gününde insanların en şiddetli azaba çarptırılanı resim yapanlar olacaktır. Onlara şöyle denilecek: “Yarattığınızı diriltin”. (Buhari, Kitabu’l-Libas, 5950)
Herkes tarafından bizzat müşahede edildiği gibi Allah'ın yaratıkla­rı, satıh üzerinde birer resim değil, hacimli, mücessem birer surettir. Bu­ konuda Kur'ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır:
هُوَ الَّذِي يُصَوِّرُكُمْ فِي الأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَاء لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ {6}
Ana rahminde sizi dilediği gibi şekillendiren O'dur. (Al-i İmran, 6)
İbni Abbas Radıyallahü anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem’den şöyle derken işittiğini rivayet ediyor:
Her ressam Cehennemdedir. Allah onu yaptığı her suret karşılığı bir can verecek ve ona Cehennemde azap edecek. (Müslim, Kitabu’l-Libas, 2110)
Rasulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem’in ressamlara lanet ettiği sahihtir.[3]
Resim ve resimciler hakkındaki hükümleri şöylece özetleyebiliriz:
1-Haram oluşta ve günahta en şiddetli olan resimler; Allah'tan başka, kendilerine ibadet edilenlerin resimleridir. Hıristiyanlarca Mesih (Hz. İsa) resimleri gibi... Bu türlü resimleri yapan da, eğer bilerek yapı­yorsa; küfre kadar gider. Bu resimlerin mücessem (hacimli) olanları da­ha fazla günahtır. Hangi şekilde olursa olsun, bu resimleri ta'zim eden de bu günaha iştirak etmiş olur.
2-İbadet edilmeyen bir şeyin resmini Allah'ın yarattıklarına ben­zetmek niyetiyle çizen, yani Allah’ın yarattığı gibi kendisinin de yaratabileceğini iddia eden de kâfir olur ve aynı derecede günahkardır.
3-Kendisine ibadet edilmeyen ve fakat heykellerinin dikilmesiyle ebedileşmeyi iddia eden kral, kumandan, ve liderlerin caddelere, meydan­lara ve benzeri yerlere dikilen heykelleri ve bu heykelleri yapanlar, günah ve haram işleme yönünden küfre gidenlerden bir derece aşağıdır.
Bu bölümde heykellerin tam veya yarım olması mevzu bahis değil,­ hükümde eşittir.
4-Bundan sonraki derece de, kendisine ibadet edilmeyen, ta'zim ve takdis için konmayan canlıların, heykelleridir. Bunların haram oluşunda ihtilaf vardır. Ancak, çocuk oyuncakları ve helva, şeker heykelcikleri gibi kendisiyle oynanıp ve yiyilmek suretiyle hakir görülenler bu ha­ram hükmünden istisna edilmiştir.
5-Bunlardan sonra da ta'zim ve takdis niyetiyle yapılan Hâkim, Lider ve benzeri kimselerin hacimsiz levha halindeki resimleri ve bilhas­sa bu levhaların duvarlara asılanları gibi ki, bu levhalar, zalim, fasık ve kâfir kimselere ait ise; onları ta'zim etmek, İslamı yıkmak olur.
6-Bundan, sonraki derecesi; ta'zim edilmeyen, fakat duvarları ört­mekte kullanılan örtüler gibi israf belirtilerinden sayılan canlıların hacim­siz resimleridir. Bu, yalnız mekruhlardan sayılır.
7-Ağaç, hurma, deniz, gemi, dağlar ve benzeri cansız tabii manzaralar, bir ibadetten alıkoymadığı ve israf derecesine ulaşmadığı takdirde onları yapmakta ve kullanmakta mahzur yoktur.
8-Fotoğraflara gelince sahibini dinî yönden takdis etmek, dünyevi yönden de ta'zim etmek gibi haram mevzulara dayanmayan fotoğraflar­ da asıl; mübah oluş hükmüdür. Fakat fotoğraf sahibi ta'zim edildiği takdirde ve bilhassa o, kâfir, fasık, putperest, komünist sapık sanatçılar ve benzerlerine ait olursa hüküm değişir.
9 - Ve son olarak... Haram heykel ve resimler bozulduğu veya üzerine basılarak (kilim resimleri gibi) hakir görüldüğü takdirde hüküm haramlıktan helalliğe döner.[4]
KISSA VE HİKAYELER

DENEYİM
* BEYAZ SAÇ AKLIN DEĞİL, YAŞIN İŞARETİDİR. YUNAN ATASÖZÜ
60'lık ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır.
Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir. "Güzel ama" der lokantacı "Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz".
Ressam "Bir dakika değil, 60 yıl ve bir dakika" diye karşılık verir.

[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2008
[2] Sözlük manaları
[3] Büyük Günahlar, İmam Zehebi, Ravza yayınları, İstanbul, 2001/131
[4] İslam’da Helal ve Haram, Yusuf El Kardâvî (Mustafa Varlı), Hilal yayınları, Ankara,1970/ 126

Hiç yorum yok: