21 Ağustos 2008 Perşembe

SALAVAT GETİRMEK

SALAVAT GETİRMEK[1]

*HERGÜN YÜZ DEFA SALEVAT GETİREN, MÜNAFİKLIKTAN VE CEHENNEM ATEŞİNDEN UZAKLAŞIR VE KIYAMETTE ŞEHİTLERLE BERABER OLUR. (TABERÂNÎ)

Salavat; Salatlar, dualar anlamındadır. Hz. Muhammed’e (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) memnuniyet ve bağlılık için yapılan dualara denilir. Hz. Muhammed (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’in adı anıldığında söylenen dua mahiyetindeki sözlerdir: Mesela; Allaahümme salli alâ seyidine Muhammed’in ve alâ âli seyidine Muhammed,[2] Gibi.

Dilimizde “salat u selam okumak” veya “salavat getirmek” diye ifade edilen olay, Sevgili Peygamberimiz anıldığı zaman, O’na olan saygımızı dile getirmek için söylediğimiz cümlelerden ibarettir. Bunu en kısa şekliyle “sallallahu aleyhi ve sellem” veya “Allahumme salli ala Muhammed” diye ifade ederiz.

Şimdi olayı konuya ait rivayetlerden, hadislerden takip edelim:

Ebü Talha (radıyallâhu anh)’dan gelen bir rivâyet şöyledir: Bir gün Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm), yüzünde bir sevinç olduğu halde geldi. Kendisine:

-Ya Rasûlüllah Yüzünüzde bir sevinç görüyoruz! dedik.

-Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: Ey Muhammed! Rabbin diyor ki: Sana salavat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selam okuyan herkese de benim on selâm okumam sana (ikram olarak) yetmez mi? (Nesâi, Sehv 55)

Abdurrahman oğlu Muhammed (ra) rivayet eder:

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu:

-Sizin hanginiz olursa olsun, ölümümden sonra bana selam gönderirse, Cebrail (asm) bana gelir ve, “Ya Muhammed, fülan oğlu fülan sana selam ediyor” der. Ben de “Allah’ın selam, rahmet ve bereketi onun üzerine olsun, derim.

Fadale İbn Ubeyd radıyallahu anh’den nakledildiğine göre o şöyle demiştir:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem birgün namazdan sonra Allah’a hamd ve peygambere salavat getirmeden, “Allahım beni yarlıga..” diye dua etmeye başlayan bir adamın sesini duydu. Bunun üzerine “acele etti” buyurdu, sonra adamı yanına çağırdı ve şu ikazda bulundu:

-Herhangi biriniz dua etmek istediği zaman önce Allah tealaya hamd u sena ederek başlasın. Sonra Nebi’ye salavat getirsin. Daha sonra da dilediği gibi dua etsin, isteyecegini istesin.

KISSA VE HİKAYELER

YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANMADI

*KİM BENİM AHLAKIMLA AHLAKLANIR VE GÜNDE BANA YÜZ DEFA SALAT-SELAM EDERSE ALLAH ONUN YÜZ HACETİNİ KABUL EDER. BUNLARDAN YETMİŞİ AHİRETTEDİR, OTUZU DA DÜNYADADIR.

HZ. MUHAMMED (S.A.V.)

Devr-i Saadet’te bir Yahûdi, bir Müslüman’a iftira ederek Peygamberimiz’e şikâyette bulundu:

-Bu adam benim devemi çaldı. Bu deve benimdir, işte şahitlerim, diyerek iki de münâfıklardan yalancı şahit gösterdi.

Gerekli inceleme yapıldı, durum Müslüman’ın aleyhine tecelli ederek devenin Yahûdi’nin olduğuna hükmolundu ve deve Müslüman’dan alınarak Yahûdi’ye teslim edildi.

Bununla kalsa iyi. Hırsızlık yaptığı için o Müslüman’ın ayrıca eli de kesilecekti. İslâm’ın hükümlerini bilen o sahabî ellerini açarak:

-Ya Rabbi! Sen her şeyi bilensin, görüyorsun ki Yahûdi yalancı şahitler göstererek devemi aldı. Şimdi de elim kesilecek. Her gece okuduğum Salavat-ı Şerife’nin yüzü suyu hürmetine sen beni bu belâdan kurtar! Şu anda beni kurtaracak hiçbir merci yok, diyerek Allah’a hulûs-i kalb ile yalvardı.

Daha Huzur-u Saadet’ten ayrılmadan deveye Cenab-ı Allah lisan ihsan etti, deve konuşmaya ve hakikatı olduğu gibi söylemeye başladı:

-Ya Resûlellah! Ben bu Yahûdi’nin değil Müslüman’ın malıyım. Beni sahibime iade et ki, adalet tecelli etsin, diyerek sahibinin huzuruna varıp diz çöktü.

İnsana konuşma hassasını veren Allah değil mi? Neye kadir değil ki, bir Yahûdi’nin karşısında bir Müslüman’ı küçük düşürmekten korudu ve deveye lisan bahşetti. Deve sahibine verildikten sonra Cenab-ı Peygamber Efendimiz, orada bulunanlar da bilsin diye bu Müslüman’a ne ile bu dereceye eriştiğini sordu. O sahabî de:

-Ya Resûlellah! Ben her gece sana 10 defa salavat okumadan yatmam! Burada da o salavatın yüzü suyu hürmetine Allah’tan yardım diledim. Allah Celle Celalühü hamdolsun ki benim yüzümü kara çıkarmadı, dedi.

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve ala âli seyyidinâ Muhammedin vesellim. Allâhümme salli ve sellim alennebiyyin Muhammedin hattâ lâ yebkâ min salâtike seyün, Ve bârik alennebiyyin Muhammedin hattâ lâ yebkâ min berekâtike sey’ün, Verhamminnebiyye Muhammeden hattâ lâ yebkâ min rahmetike sey’ün.

Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s):

-Ne mutlu sana, salavat hürmetine dünyada elin kesilmekten kurtulduğun gibi, ahirette de cehennem azabından kurtulacaksın, buyurdular.



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Sözlük manaları

Hiç yorum yok: