7 Ağustos 2008 Perşembe

ÇOCUK YETİŞTİRMEK

ÇOCUK YETİŞTİRMEK[1]

* ÇOCUKLARINIZA HOŞ MUAMELEDE BULUNUN VE ONLARI GÜZEL TERBİYE EDİN.

(HADİS-İ ŞERİF)

Doktorlar diyorlar ki: "Çocukların eğitimi doğmadan, annenin karınında başlar. Annenin düzenli hayatı bebeğin ahlâkına tesir ediyor." Psikologlar doğduğundan itibaren çocuğun ondört-onbeş yaşına kadar hep etkilenerek öğrendiğini isbat etmişlerdir. Hep bunu savunurlar ve ona göre eğitim planı çıkarırlar.

Ayrıca çocuk hayatının ilk yıllarında ailesine daha çok duygusal bağlarla bağlandığından onların telkinlerini kolaylıkla kabul eder. “Ağaç yaş iken eğilir.” Ata sözünün ifade ettiği üzere iyiyi, güzeli ve doğruyu mantıki zorluklara ihtiyaç duymadan ailesine bağlılığından ve onu yüce gördüğünden olduğu gibi kabul eder. Zaten çocuğu fotoğraf makinasına benzeten bir çok alim vardır.

Anne-babanın bilmesi gereken bir olay da çocukların yaşlara göre eğitiminin nasıl yapılması gerektiğidir. Çünkü çocuk belli bir yaşta sadece bazı kavramları anlamakta ve sadece öğrenebildikleri kendisine hitap eden bu bir kaç kelime olmaktadır. Ebeveyn bunun bilgisi içinde olduğunda çocuğunu daha iyi bir şekilde yetiştirme imkanını elde etmiş olur.

Hadis-i şeriflerde;

Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin. Ve,

Hiçbir baba çocuğa güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz.[2]

Kişinin çocuğunu terbiye etmesi, sadaka vermesinden daha hayırlıdır. (Tirmizî)

Çocuk terbiyesi konusunda Hz. Ali (r.a.)’ın da şöyle bir sözü nakledilir;

“Çocuklarınızı bulunduğunuz zamanın dışında bir zaman için terbiye edip, hazırlayınız. Çünkü onlar sizin zamanınızdan başka bir zaman için yaratılmışlardır.”[3] Bazılarınca yanlış yorumlanan bu söz, dini terbiye konusunda değil, teknik saha için değerlendirilmelidir.

Bir baba çocuğunun her halini düşünmezse, o gibi çocuğu yabancılar düşünür, baştan çıkarırlar.

Çocuğu iyi hocaya, dinli, diyânetli, namuslu ustaya vermelidir. Eğer hoca, usta dinsiz, yaramaz, kötü ise; çocuğu da kendisi gibi yapar.

Büyüklerin buyruklarına boyun eğenler, çok geçmeden, kendileri de buyruk sahibi olurlar.

KISSA VE HİKAYELER

KALKMAYI ÖĞRENECEK

* TEMİZ, SAĞLAM BİR NESİL YETİŞTİRİLMESİ İÇİN ANNE-BABA BÜTÜN GAYRETİNİ, BÜTÜN MESAİSİNİ VE BÜTÜN EMELLERİNİ BUNA ADAMAK ZORUNDADIR. KÜRŞAT EMİN YETER

Medine-i Münevvere'de ezan okuyorlar. Evdeki gelin hanım gitmiş, kundaktaki çocuğun burnunu sıkmış. Çocuk silkinerek uyanmış. Bunu gören birisi:

-Cadaloz, ne istedin o bebekten? Ne diye onu tatlı tatlı, mışıl mışıl uyurken uyandırdın? demiş.

-Ezan okunuyor! demiş.

-Ne olacak kızım? Kundakta, altı kirli, çişli, kakalı; namaz mı kılacak bu?

-Olmaz! Ezan okununca kalkması lâzım!.. Yoksa, kocam çok kızar bu işe.

-Niye kızıyor?

-Çünkü çocuk bu çağda öğrenmezse, büyüyünce bu vakitte kalkamaz, kalkmağa zorlanır. Bu yaşta kalkmayı öğrenecek, demiş.[4]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2007

[2] Seçme Hadisler 3. kitap, Diyanet İşleri Başk. Yay., s. 30

[3] A. Hamdi Akseki, Ahlâk Dersleri, s. 202

[4] İnternet /M.E.Coşan

Hiç yorum yok: