7 Ağustos 2008 Perşembe

DİLİ KORUMAK

DİLİ KORUMAK[1]

*İnsan dilini tutmalı, az konuşmalıdır. Çok konuşanların kalbi hastadır. KEYKAVUS

Dili korumak; Dili gereksiz sözlerden koruyup ihtiyaçtan fazla söz söylememek halidir ki, çok iyidir. Diğer bir adı da hıfz-ı lisandır. Bunun karşıtı “malayani “ denilen faydasız şeylerle uğraşmak ve ağıza gelen her şeyi söylemektir. Susmak çok güzel bir haslettir. Akıllı olanlar çok kez susarlar, gerek görülmedikçe söz söylemek istemezler.[2]

Susmak çok güzel bir şeydir. Yeter ki, bir hakkın kaybolmasına veya bir gerçeğin yanlış anlaşılmasına sebebiyet vermiş olmasın.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır: Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa hayır söylesin veya sussun.

Yüce rabbimiz Kuran-ı Kerim’de buyurur ki :

Kaf l7. İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. 18. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ {18}

Söylediğimiz her şeyi melekler yazarlar. Eğer melekler bedava yazmayıp, yazmak için para isteselerdi, korkup onda bir konuşurduk. Çok konuşmaktan dolayı geçen vaktimizdeki ziyanı bizden isteyecek olsalardı korkudan yüzde bir konuşurduk.

Her gün ölecekmişiz gibi düşünsek, davranışlarımızı düzeltir, sözümüze çekidüzen verir ve nefsimize ve dilimize hakim olmanın bir yolunu bulmuş oluruz. Çünkü ölümü çok düşünen kişi ne günah işler, ne de vaktini boşuna harcar.

Peygamberimiz (sav)’de hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:

Müslüman elinden ve dilinden insanların salim olduğu kimsedir.

Kim ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır söylesin, yahut sussun.

Her kim, dilini ve tenasül uzvunu (şerden) korumayı tekeffül ederse, ben de ona cennet’i tekeffül ederim.

Ukbe bin Amir (ra)’dan :

-Ya Rasülullah, kurtuluş yolu nedir? Diye sordum.

Şöyle buyurdu :

-Dilini muhafaza et, evin ile meşgul ol, günahına ağlayarak nedamet et.

O halde müslüman dilini korumaya özen gösterecektir. Özellikle şu hususlara azami dikkat etmesi gerekir:

1-Dilini yalandan koruyacak.

2-Dilini gıybetten koruyacak.

3-Dilini günah olan sözlerden koruyacak.

4-Dilini boş ve fazla konuşmaktan koruyacak.

Din ve dilin önemini bilen düşmanlar, dini ve dilimizi bozmak, milli kültürümüzü çökertmek için dinde ve dilde anarşi meydana getirmeye çalışmışlardır.

Dine ve bilhassa Müslümanlığa düşman olan kimseler, müslümanlara çamur atmak için yıllardır bazı kelimeler uyduruyorlar. Müslümana müslüman diye saldırsalar, tepki alacakları için, müslümana gerici, çağdışı, yobaz, mürteci, dinci diyorlardı. Şimdi de, fundamentalist, kökten dinci, radikal gibi kelimelerle saldırıyorlar.

Her işte, her meslekte, her ilimde özel deyimler vardır. Mesela sporla ilgilenen, ofsayt, aut, korner gibi futbol deyimlerini bilir. Bilmezse, seyrettiği maçtan zevk almaz. Hakemler, spikerler bunların Türkçesini söylemez.

Ekonomide kullanılan deyimleri de ancak ekonomistler ve bu işle ilgilenenler bilir. Mesela açığı kapatmak için hükümetçe yapılan para yardımına Sübvansiyon, para arzına Emisyon, yabancı paralara göre, paranın değerini düşürmeye Devalüasyon deniyor. Böyle kelimelerin Türkçesi olmaz.

Namaz kılanın da, farz, vacip, secde-i sehv, ihlas, riya gibi deyimleri bilmesi gerekir. Bilmezse dinini öğrenmesi mümkün olmaz. Bunların Türkçesi olmaz. Bunlar zaten Türkçeleşmiştir. Sporcunun, sporla ilgili deyimleri bildiği gibi, namaz kılanın da, namazla ilgili deyimleri bilmesi gerekir. Birkaç ay devamlı okunursa, bu kelimelere alışılır, yabancılık çekilmez.

KISSA VE HİKAYELER

BEN TAVSİYE ETMEM

*İnsan dünyayı zapteder ama ağzını zaptedemez. MEVLANA

Bir adam hep konuşur; ama amel etmeye pek yanaşmazdı.

Bir gün bu adam büyük İslâm âlimi Bişr bin Harise dedi ki:

–Ben büyük veli İbrahim bin Edheme intisap etmek istiyorum, ne dersin?

Şöyle cevap verdi Bişr bin Haris:

–Ben tavsiye etmem.

–Neden?

–Çünkü sen hep konuşursun âmel etmezsin. İbrahim Edhem de hep âmel eder, konuşmaz![3]



[1] Derleyen, YETER Hasan Vehbi, Emekli öğretmen, Honaz / 2006

[2]BİLMEN Ömer Nasuhi, Büyük İslam İlmihali, Merve Yayın ve dağıtım İstanbul./494

[3] Ahmet ŞAHİN

Hiç yorum yok: